Son yıllarda dünya genelinde hızla artış gösteren kızamık vakaları sağlık otoritelerini harekete geçirdi. Özellikle pandemi sonrası çocukluk çağı aşılarında yaşanan düşüş, kızamık gibi önlenebilir hastalıkların yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2023 yılında dünya genelinde 136 bin kişinin kızamık nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Uzmanlara göre, bu vakaların yüzde 95’i aşısız bireylerden oluşuyor. Kızamığın özellikle küçük çocuklarda ölümcül komplikasyonlara yol açabileceği ve iyileştikten yıllar sonra bile ölümcül olabilen SSPE gibi hastalıkları tetikleyebileceği ifade ediliyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, dünya genelindeki aşılama oranlarının pandemiyle birlikte düşüşe geçtiğini, bu durumun ise kızamık vakalarının yeniden artmasına neden olduğunu aktardı. Kanada’da 5 binin üzerinde vaka kaydedilirken, İsrail’de kızamık nedeniyle sekiz çocuğun yaşamını yitirdiği bildirildi. ABD’de de birçok eyalette yeni vakalar tespit ediliyor.
Türkiye’de Kızamık Vaka Sayıları Yükselişte
Türkiye'de ise kızamık aşısı 1970 yılından bu yana uygulamada yer alıyor. Pandemi öncesinde yüzde 97’lere çıkan aşılanma oranları, son yıllarda küçük bir düşüş yaşasa da halen yüzde 95 seviyelerinde. Ancak Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında ülke genelinde 5.088 kızamık vakası kayda geçti. Vakaların büyük çoğunluğunun ya hiç aşılanmamış ya da eksik aşılı olduğu belirtiliyor.
Göç ve aşı kararsızlığı gibi etkenlerin vaka artışında etkili olabileceği değerlendirilirken, uzmanlar iki doz aşı ile kızamığa karşı yüzde 99’a kadar koruma sağlandığını vurguluyor. Ayrıca, aşı yalnızca hastalığın bulaşmasını değil, sonrasında gelişebilecek komplikasyonları da engelliyor.
SSPE Riski Kızamık Sonrası Devam Edebiliyor
Kızamık geçiren çocuklarda yıllar sonra ortaya çıkabilen ve %100 ölümcül olan Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) hastalığına da dikkat çekiliyor. Özellikle 2 yaş öncesinde kızamık geçiren çocuklarda daha sık görülen bu hastalık, hafif kişilik değişiklikleriyle başlıyor, ilerleyen dönemlerde ise ciddi nörolojik bozulmalarla sonuçlanıyor. Tanı için beyin omurilik sıvısında yüksek kızamık antikoru aranıyor. Uzmanlar, tek etkili yöntemin aşıyla korunmak olduğunun altını çiziyor.





