Tıbbi adıyla "sleeve gastrektomi" olarak bilinen bu cerrahi yöntem, midenin yaklaşık %80’inin alınmasıyla kişinin yemek kapasitesini ciddi şekilde azaltıyor. Böylece daha az yemekle doygunluk hissi sağlanıyor ve kilo kaybı kolaylaşıyor.
Kimler İçin Uygun?
Tüp mide ameliyatı, belirli sağlık koşullarını taşıyan bireyler için öneriliyor. Genellikle şu gruplar bu operasyona aday olarak değerlendiriliyor:
-
Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40’ın üzerinde olanlar
-
VKİ’si 35’in üzerinde olup şeker hastalığı, yüksek tansiyon, uyku apnesi gibi ek hastalıkları bulunanlar
-
Diyet, spor ve ilaç tedavileriyle kilo veremeyenler
Ancak uzmanlar, her kilolu bireyin ameliyat için uygun olmadığını, detaylı bir sağlık değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor.
Ameliyat Süreci
Operasyon genellikle laparoskopik yani kapalı yöntemle yapılıyor ve ortalama 1-1.5 saat sürüyor. Hastalar çoğunlukla 3-4 gün hastanede kalıyor. Ameliyat sonrası ilk etapta sıvı gıdalarla besleniliyor, zamanla yumuşak ve ardından katı gıdalara geçiliyor. Bu süreçte diyetisyen desteği büyük önem taşıyor.
Avantajları
Tüp mide ameliyatı pek çok faydayı da beraberinde getiriyor:
-
Hızlı ve kalıcı kilo kaybı
-
Şeker, tansiyon ve uyku apnesi gibi hastalıklarda iyileşme
-
Açlık hormonu ghrelinin azalmasıyla iştahın kontrol altına alınması
-
Küçük kesi ve hızlı iyileşme süreci
Riskleri de Yok Değil
Her cerrahi işlem gibi tüp mide ameliyatı da bazı riskler içeriyor. Uzmanlar, bu operasyonun mutlaka deneyimli bir cerrah ve ekip tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor. Olası riskler arasında şunlar yer alıyor:
-
Enfeksiyon
-
Kanama
-
Mide kaçakları (nadir görülür)
-
Safra taşı oluşumu
-
Vitamin ve mineral eksiklikleri
Ameliyat Sonrası Hayat Değişiyor
Ameliyat sonrası yaşam tarzında köklü değişiklikler gerekiyor. Küçülen mideye zarar vermemek için küçük porsiyonlarla beslenmek, düzenli vitamin takviyesi almak ve sık doktor kontrollerine gitmek şart. Ayrıca bazı yiyecekler artık tolere edilemeyebilir, alkol ve gazlı içeceklerden kaçınılması öneriliyor.
Uzmanlar, bu süreçte psikolojik destek almanın da başarıyı artırdığını belirtiyor. Özellikle duygusal yeme alışkanlığı olan bireylerde terapi süreci büyük fayda sağlayabiliyor.