Akyol, toplu sözleşmelerin kazanımlarının sosyal medya üzerinden manipülatif şekilde tartışılmasını eleştirdi.
İşçi ve Memur Ücretleri Karşılaştırması Çalışma Hayatına Zarar Veriyor
Akyol, yaptığı açıklamada, Kamu Çerçeve Protokolü ve Memur Toplu Sözleşmeleri sonrası işçi ve memur ücretleri arasında kıyaslamalar yapılmasının algı operasyonlarına yol açtığını söyledi.
“Kimi sendikalar ve sosyal medyada örgütlenen gruplar, ‘işçi ücretleri memur maaşlarını geçti, diplomanın hakkını koruyun’ çağrıları ile kurumlardaki işçi-memur ilişkilerini bozuyor. Bu hem gerçekleri yansıtmıyor hem de çalışma hayatına zarar veriyor.”
Toplu Sözleşmelerle Sağlanan Haklar Elde Edildi
Akyol, sözleşmelerle elde edilen kazanımların sadece memurlar için değil, tüm kamu çalışanları için geçerli olduğunu vurguladı: “600 bin kamu çalışanının haklarını masada bağıtladığımız Kamu Çerçeve Protokolü’ndeki kazanımlar, memurların mağduriyetine karşı elde edilmiş bir başarı değildir. İşçi ücretlerinde sağlanan taban ücret, memur sözleşmelerine de emsal teşkil etmiştir.”
İşçi-Memur Kıyaslaması Sendikal Etikle Bağdaşmıyor
Sendika başkanı Akyol, sosyal medyada yapılan kıyaslamaların çalışma barışını bozduğunu söyledi: “Masada ‘evet’ denilen kazanımlara, masa sonrası ‘işçiye niye bu kadar verdiniz de bize vermediniz’ demek, sendikal değerler ve etik anlayışla bağdaşmaz. İşçi ve memurlar aynı odada çalışıyor, birbirine düşman edilmemelidir.”
Kamu İşçileri Artık Çoğunlukla Diplomalı
Akyol, kamu işçilerinin çoğunun artık üniversite ve yüksek lisans mezunu olduğunu belirterek, işçi-memur farkının sadece maaş üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, “Kamu işçileri de memur arkadaşları kadar sadakatle ve beceriyle görev yapmaktadır. Ücret ve mali haklar toplu sözleşmelerle belirlenir; sosyal medyadaki manipülatif kıyaslamalar çalışma hayatına zarar verir.”
Sendikanın Tavsiyesi
Öz Sağlık-İş, işçi ve memurları karşı karşıya getiren tartışmalar yerine masada kazanımlı sözleşmelerin imzalanmasının önemine dikkat çekti: “Reel öncelikler belirlenmeli, masa sonrası faaliyetler ise bir sonraki dönem için diyalog zemini oluşturmalıdır. Çalışma barışını korumak, tüm kamu çalışanlarının ortak sorumluluğudur.”
