Evladının şehadetini, yaşadıkları hem gururu hem de hüznü ‘yaşamayan bilmez’ ifadeleri ile anlatan baba Kiraz, “Elbette içimizde bir burukluk var ve özlemlerimiz oluyor. Ancak biz bu vatan için varız ve vatan için evlatlarımızı şehit verdik. Bununla birlikte, bu gururu da yaşıyoruz. Kıymetli Yozgat halkına ve tüm Türk milletine teşekkür ediyorum. Bütün şehit ailelerine en içten muhabbetlerimi sunuyor ve Ramazanlarını tebrik ediyorum” dedi.
VATAN TOPRAĞI İÇİN ŞEHİT OLDULAR
Kiraz, her bir şehit ailesinin yüreğinde kor ateşler yanmasına rağmen metanetini koruduğunu söyleyerek, şunları kaydetti; “Şehit ailelerimiz, gururlarından ödün vermeden yaşıyor. Kardeşleri, evlatlarını yıldızlar gibi bu toprağa emanet ettiler. İçlerinde kor ateş yanmasına rağmen, hangisine sorarsanız sorun, "Bir evladım daha olsa, onu da bu vatana şehit veririm." inancıyla hareket ediyorlar. Yozgat’ın bağrından çıkan yağız delikanlı, öğretmen Menderes Hoca, hiçbir karşılık beklemeden şehit aileleri derneğini kurdu ve teker teker her birimizle ilgileniyor. Kendisine ve ailesine selamlarımı ve muhabbetlerimi iletiyorum. Bütün şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum, ailelerine sabrı cemil diliyorum. Gazilerimize de sağlık ve afiyet diliyorum.”
TÜRKİYE’NİN HARCI YOZGAT!
Yozgatlıların Türkiye için önemli bir noktada olduğunu dile getiren Kiraz, “Yozgatlılar, bizim Türkiye’mizin harcı mı desek, yoksa "Yiğidin harman olduğu yer" mi desek, bilemiyorum. "Sürü çobansız olmaz." derler. Hz. Peygamberimizin dediği gibi, herkes kendi sürüsünden mesuldür. Her bir birey, kendi evinde ve mahallesinde hassasiyetleri kendisinden küçüklere aktarırsa, gençlerimize güvenmemiz ve inanmamız gerekir. Gençliğimizi boş bırakmamak lazım. Boş bırakılan alanı başkaları doldurur. Bu vatanda, şehit olmanın mukaddes olduğunu anlatmak ve yaymak hepimizin görevidir” şeklinde konuştu.
ARKADAŞ VE YOLDAŞTIK!
Oğlu savcı Mehmet Selim Kiraz ile ağabey kardeş, arkadaş ve yoldaş olduklarını anımsatan Kiraz, “Ben, Selim ile baba-oğuldan ziyade abi-kardeş, arkadaş ve yoldaştım. Onun her şeyi bir anı… Evimizin her köşesinde onsuz bir yer yok. Her anısı ve hatırası bir yerde duruyor, her tarafta kendisi var. Çok özlüyor ve çok arıyorum. Yokluğunu derinden hissediyorum. Oğlum sahura kalkar, kendi çayını demler, gelip bizi de kaldırırdı. Bugünleri hatırlıyor ve çok özlüyoruz” dedi.
