Gündem

Sözcü TV 10 Günlük Karartmayla Yayından Alındı: “Susturmaya Değil, Konuşmaya Devam”

RTÜK’ün verdiği 10 günlük yayın durdurma cezasıyla Sözcü TV ekranı karartıldı. Karar, siyasi baskı ve basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.

Abone Ol

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından verilen 10 günlük ekran karartma cezası sonrası yayın durdurmak zorunda kalan Sözcü TV, kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte televizyon yayınını geçici olarak askıya aldı. Kanal, bu süreçte Sözcü Gazetesi üzerinden yayın politikasına devam edeceğini duyurdu. Karara gerekçe olarak “Saraçhane protestolarının yayınlanması” gösterilirken, kamuoyunda kararın siyasi olduğu yönündeki yorumlar geniş yankı uyandırdı.

Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Özgür Çakmakçı, “Bu 10 gün bize susmayı değil, daha yüksek sesle konuşmayı öğretecek. Çünkü biliyoruz ki hakikat susturulamaz. Döndüğümüzde daha güçlü olacağız” açıklamasıyla karara tepki gösterdi. Çakmakçı, basın özgürlüğünün temel bir hak olduğunun altını çizerken, "Sözcü susarsa Türkiye susar" ifadeleriyle kurumsal duruşlarını net bir şekilde ortaya koydu.

Sözcü TV'nin karartıldığı gün ekran yerine siyah fon eşliğinde “SÖZCÜ TV burada!” mesajı paylaşıldı. Yayının durdurulması kamuoyunda yalnızca bir sansür uygulaması olarak değil, ifade ve basın özgürlüğü açısından kritik bir eşik olarak değerlendirildi.

Karartmaya ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, uygulamayı doğrudan bir siyasi baskı ve gözdağı olarak tanımladı. Başarır, “Sözcü TV’nin karartılması kamuoyunu susturma girişimidir. Muhalefetin bastırılması ve halkın iradesinin etkisizleştirilmesi hedefleniyor” dedi. Fezlekelerin Meclis'e indiği, muhalif belediye başkanlarının tutuklandığı bir dönemde medya üzerindeki bu baskının tesadüf olmadığını dile getirdi.

Kanalın karartılması yalnızca siyasi değil, aynı zamanda hukuki düzlemde de tartışma konusu oldu. Hukukçu Hüseyin Ersöz, verilen kararın “basına sansür” anlamına geldiğini belirtti ve sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını ifade etti. Ersöz’e göre, “Saraçhane protestoları gibi kamuoyunu ilgilendiren bir eylemin haberleştirilmesi suç teşkil edemez.”

Bu kararın ardından uluslararası tepkiler de gecikmedi. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor, RTÜK'ün uygulamasını eleştirerek, “George Orwell bile böyle bir şeyi hayal edemezdi” yorumunu yaptı. Kararın yalnızca Türkiye'nin değil, Avrupa’nın da basın özgürlüğü karnesini olumsuz etkilediği görüşü öne çıktı.

Siyasi ve hukuki eleştirilerin ötesinde, karar medya sektöründe “oto sansür” riskini de büyütüyor. Uzmanlara göre, bir televizyon kanalının haberlerinden dolayı yayın cezası alması, diğer medya organları üzerinde caydırıcı ve baskılayıcı bir etki yaratabilir. Bu da kamu yararına haberciliğin alanını daraltabilir.

Sözcü TV, 10 gün boyunca Sözcü Gazetesi ve dijital platformlar üzerinden yayın çizgisini sürdürmeye devam edecek. Çalışanlar, izleyiciler ve çok sayıda gazeteci, bu karanlık dönemin ardından “daha dirençli bir yayıncılık anlayışıyla geri dönüleceğini” belirtiyor. RTÜK’ün aynı maddeden tekrar ceza vermesi durumunda kanalın lisans iptali ile karşı karşıya kalabileceği de belirtildi.