Sinop Üniversitesi’nin organize ettiği bir proje etkinliği dolayısıyla üç günlüğüne
Sinop’taydım. İlkokul yıllarımda ziyaret ettiğim bu şehri hatırlamıyor olmam, bu seyahati benim için daha da anlamlı hale getirdi. 
    Yozgat’tan Sinop’a doğru yol almak, adeta dağları
yara yara ilerlemek gibiydi.
      Sayısını hatırlayamadığım kadar çok tünelden geçtik. Bu tünelleri yapanlardan Allah razı olsun, büyük bir hizmet!
     Yol boyunca hiç sıkılmadık. Allah’ın yarattığı eşsiz manzaraları izlerken yollar adeta
     kısalıyordu. Bu macera dolu yolculuğa, Prof. Dr. Mustafa Böyükata hocamın kendine has sohbeti ve esprileri de ayrı bir neşe kattı.
     Boztepe Burnu üzerine kurulmuş, “Türkiye’nin en mutlu şehri” unvanını hakkıyla taşıyanSinop’a ulaşmak için sabırsızlanıyordum.   
     Düşünsenize, milattan önce 7. yüzyıla dayanan bir tarihi olan küçücük bir şehir, ama şehirleşme konusunda bir hayli mahrum kalmış. Hele ki
Şahin Tepesi’ne vardığınızda, Sinop ayaklarınızın altında kalıyor. Tarihi dokuyu bozmadan
buranın bakımına özen gösterilse, eminim ki sadece Türkiye’nin değil, dünyanın merkezi
haline gelebilir.
Bilemiyorum, belki de bilerek tarihi dokuyu bozmama adına çok fazla şey yapmıyorlar.
Şahin Tepesi’nde rüzgarın insanı bir yerlere savurması an meselesi. Hiç kendimi bu kadar
     rüzgara kaptırmamıştım. 
     Öyle ki, üşüdüğünüzü bile fark ettirmiyor. Hamsilos Koyu ise bir
     başka alem… Yağmur ve rüzgara rağmen, bu büyüleyici güzelliği görmeden ve bolca fotoğraf
çekmeden dönemezdim.   
     Sinop, tarihiyle de insanı içine çeken bir şehir. 
   Antik Yunan filozofu Diyojen’in heykeli,
şehrin tarih kokan sokaklarını süslüyor.
     Ayrıca, 1375 yılında Candaroğlu Beyi Sultan
Celaleddin (Kötürüm) Bayezid döneminde inşa edilen Saray Mescidi; Selçuklu Devleti’nin
1214’teki fethinden hemen sonra yapıldığı düşünülen ve Selçuklu Sultanı Alaaddin
Keykubat’a ait olduğu belirtilen Alaaddin Camii; 
     Seyit İbrahim Bilal Hazretleri Türbesi ve
daha birçok tarihi yapı Sinop’un zengin tarihinin izlerini taşıyor. Ne yazık ki, vakit
yetersizliğinden dolayı tüm camileri gezme fırsatım olmadı. 
Devamı Yarın...