Adıgözel, özellikle Gazze’de yaşanan insanlık dramına vurgu yaparak “Bu dünyanın en büyük sessiz çığlığı çocuklardır” ifadelerini kullandı.
“Gazze’de Artık Çocukların Adı Bile Yok”
Birleşmiş Milletler tarafından 1989 yılından bu yana kutlanan Dünya Çocuk Hakları Günü’nün bu yıl büyük bir anlam kaybına uğradığını belirten Adıgözel, Gazze’deki çocukların dünyanın gözleri önünde yok edildiğini söyledi.
Adıgözel, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Gazze’de çocukların kimlikleri enkaz altında, hayalleri kül olmuş durumda. Dünya onlara ‘çocuk’ demeyi bile unuttu. Her bombanın altında parçalanan sadece bir ülkenin geleceği değil, insanlığın kendisidir.”
“Türkiye’de Çocuk Haklarından Söz Etmek, Yangında Yağmur Duası Okumak Gibidir”
Konuşmasının devamında Türkiye’de çocukların yaşadığı zorluklara değinen Adıgözel, ekonomik krizin en çok çocukları etkilediğini vurguladı.
Ailelerin temel ihtiyaçları karşılamakta zorlandığını belirterek şu sözleri kaydetti: “Beslenme çantasını dolduramayan annelerin utancı, okul harçlığını çıkaramayan babaların çaresizliği, teneffüste arkadaşının getirdiği ekmeğe imrenerek bakan çocukların kırılan gururu… Bunlar bir muhalefet söylemi değil, bu ülkenin sokaklarında yaşanan gerçeklerdir.”
Adıgözel, çocuk yoksulluğunun büyüdüğünü, eğitim eşitsizliğinin derinleştiğini, çocuk işçiliğinin arttığını ve fırsat eşitliğinin giderek yok olduğunu belirtti.
“Bir Ülkede Çocuklar Üşüyorsa, Devlet Görevini Yapmıyordur”
Sözlerine daha sert ifadelerle devam eden Adıgözel, devletlerin asli görevinin çocukları korumak olduğunu hatırlatarak şunları ekledi: “Eğer bir ülkede çocuklar açsa, yönetim sınıfta kalmıştır. Eğer çocuklar çalışmak zorundaysa, ekonomi çökmüştür. Eğer çocuklar geleceğe korkuyla bakıyorsa, iktidar tüm meşruiyetini kaybetmiştir.”
Gazze İçin Çağrı
Adıgözel, dünya liderlerine de sert eleştiriler yöneltti.
“Dünya çocukları için çiçek bırakanlar, Gazze için ne yaptı?” diyerek uluslararası toplumun sessizliğini eleştirdi.
“Bugün Kutlama Değil, Yüzleşme Günüdür”
Dünya Çocuk Hakları Günü’nün bir kutlama günü değil, bir yüzleşme günü olduğunu vurgulayan Adıgözel, tarihin Gazze’de ölen çocuklara sessiz kalanları affetmeyeceğini belirtti.