Uygulamanın amacı, kenelerin doğal yolla kontrol altına alınması ve yaban hayatının desteklenmesi.
Keklik ve Sülünlerle Ekosistem Desteği
Genel Müdürlük tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep ve Yozgat illerinde keklik, Samsun, İstanbul ve Gümüşhane’de ise sülün üretim istasyonları aracılığıyla doğaya salım yapılıyor. Bu yolla kene popülasyonunun doğal düşmanlarıyla kontrol altına alınması hedefleniyor.
500 Keklik Daha Kızılcahamam’da Doğaya Salındı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde 500 kekliği doğaya saldı. Çokçetin, yılbaşından bu yana 32 bin 100 keklik ve 1.650 sülünün doğaya salındığını belirterek, son 10 yılda 750 bin keklik ve 250 bine yakın sülünün doğayla buluşturulduğunu söyledi. Çokçetin, 2025 yılı sonuna kadar 45 bin 250 kanatlı hayvanın daha doğaya salınmasının planlandığını da aktardı.
Av Yasakları ile Kekliklerin Korunması Sağlanıyor
Kekliklerin doğaya uyum sağlaması için salım yapılan alanlar üç yıl süreyle av yasağına alınıyor. Böylece kekliklerin bölgeye adapte olmaları, popülasyonlarının güçlenmesi ve doğal dengeye katkı sağlamaları hedefleniyor.
Kekliklere Antiparaziter Koruma
Kekliklerin üzerine kenelerin yapışmasını engellemek amacıyla antiparaziter ilaç uygulamaları da yapılıyor. Bu uygulama, kekliklerin doğada hayatta kalma oranlarını artırmayı ve parazitlere karşı korunmalarını sağlamayı amaçlıyor.
“Kene Arttı” İddialarına Yanıt
Sosyal medyada sıkça dile getirilen “kene arttı” iddialarına da değinen Genel Müdür Çokçetin, bu tür bilgilerin doğruluğunun olmadığını belirterek, “Keklikler çok yoğun avlandığı için kene arttı gibi söylemler var ama bu doğru değil. Salım yaptığımız yerleri üç yıl boyunca ava kapatıyoruz. Bu sürede kekliklerin doğada tutunması ve ekosisteme katkı sunması sağlanıyor” dedi.
Akademik İşbirliğiyle Desteklenen Proje
Kekliklerin biyolojik mücadelede etkinliği, Konya Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile yürütülen akademik çalışmalarla da destekleniyor. Özellikle genç kekliklerin keneleri iştahla yediği gözlemlenirken, bu yöntemin birincil değil, tamamlayıcı bir mücadele aracı olarak değerlendirildiği vurgulandı.