Yozgat, sadece doğal güzellikleriyle değil, tarihi ve kültürel mirasıyla da dikkat çeken şehirlerimiz arasında yer alıyor. Bu mirasın önemli bir parçası ise, şehir merkezine sadece 10 kilometre uzaklıkta bulunan Divanlı Köyü Camii. 17. yüzyılda inşa edilen cami, özgün ahşap direkli mimarisi, düz tavanlı örtü sistemi ve nadir rastlanan kalem işi süslemeleriyle adeta zamana meydan okuyor.
Divanlı Köyü Camii, Yozgat genelinde yaygın olan ahşap cami geleneğinin güzel bir örneğini sunuyor. Ahşap direkler üzerinde yükselen yapı, sade ama etkileyici bir plan düzenine sahip. Tavan ve iç mekânda yer alan kalem işi süslemeler, Osmanlı dönemi taşra camilerinde nadiren görülen estetik detaylar arasında yer alıyor. 1990 yılında yapılan restorasyon çalışmaları ile cami kısmen yenilenmiş olsa da, yapının tarihi dokusu korunmuş.
Tokmak Hasan Paşa Camii ile Tipolojik Benzerlikler
Divanlı Köyü Camii, Yozgat’ın Şefaatli ilçesinde bulunan Tokmak Hasan Paşa Camii ile mimari açıdan benzerlikler taşıyor. Her iki yapı da ahşap taşıyıcı sistem, düz tavan örtüsü ve sade plan şeması ile dikkat çekiyor. Ancak yapılan analizler, Divanlı Camii’nin cephe düzeni ve süsleme detaylarıyla farklılaştığını ortaya koyuyor. Bu durum, yapının özel bir anlam taşıdığına işaret ediyor.
Bozok Sancağı’nın İdari Merkeziydi
Tarihi kaynaklara göre, Divanlı Köyü 16. yüzyılda Bozok Sancağı’na bağlı önemli bir idari merkez olarak kullanılmış. Caminin inşa edildiği dönemde köyün merkezi konumda olması, yapının mimari açıdan özenle ele alınmasını açıklıyor. Özellikle sarı kesme taş işçiliğinde görülen titizlik, dönemin estetik anlayışını ve kamusal yapı inşa kültürünü yansıtıyor.
Gözlerden Uzak, Değeri Bilinmeyen Bir Miras
Bugün hâlâ ibadete açık olan Divanlı Köyü Camii, literatürde ve turizmde yeterince yer bulamamış olsa da, Yozgat’ın saklı hazineleri arasında yer alıyor. Hem akademik çevrelerin hem de kültürel miras koruma kurumlarının dikkatini çekmesi gereken bu yapı, ahşap mimarinin nadide örneklerinden biri olarak yaşatılmayı bekliyor.
