Fakıbeyli Köyü’nde mikrofon uzatılan köylüler, yaşlarına rağmen memleketlerinden kopmadan hayatlarını sürdürüyor.
Köyün "eli bastonlu neferleri", sadece geçmişin tanıkları değil, aynı zamanda kırsalın son temsilcileri olma özelliğini taşıyor.

"İhtiyarlar toplanıyoruz, sohbet ediyoruz"
70 yaşındaki Mehmet Özaslan, köy hayatının sakinliğini ve komşuluk ilişkilerinin sıcaklığını şöyle anlatıyor: "Çok şükür iyiyiz. İhtiyarlar toplanıyoruz oturuyoruz, laflıyoruz, sohbet ediyoruz. 70 yaşındayım, yapacak bir şey de yok, oturuyoruz."

92 yıllık köy hayatı
92 yaşındaki Nusret Yaşar ise doğduğu günden bu yana Fakıbeyli Köyü'nde yaşadığını belirtiyor. “İyiyim şükür, bir yaramazlık yok. 92 yaşındayım. Doğduğumdan beri buradayım. 6 çocuğum var” diyerek, köydeki yaşamına dair kısa ama anlamlı bir özet veriyor.

"Hayvancılık yapıyoruz, biçerleri izliyoruz"
İhsan Yurdagül ise halen aktif olarak tarım ve hayvancılıkla ilgilendiğini ifade ediyor: "İyiyiz çok şükür, komşularımız ile bir araya geliyoruz, oturuyoruz. Yaramaz bir durum yok çok şükür. Köyde hayvancılık yapıyoruz, çiftçilik yapıyoruz. Biçerleri izliyoruz oturup."

Fakıbeyli Köyü’nde hayat, her şeye rağmen devam ediyor. Genç nüfusun büyük şehirlere göç ettiği bu köylerde, geriye kalan yaşlılar ise Anadolu’nun sessiz bekçileri gibi. Eli bastonlu bu neferler, hem geçmişi hem de köy kültürünü ayakta tutmaya devam ediyor.




