Barok tarzı süslemeleri, ahşap kalemi andıran minaresi, kırmızı-beyaz mermer giriş kapısı, vitray pencereleri ve özgün bezemeleriyle öne çıkan cami, hem mahalle sakinlerinin hem de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Cami, aynı zamanda Yozgat’ın önemli kültürel ve tarihi yapılarından biri olarak öne çıkıyor.
Caminin ruhani havası çok beğeniliyor
Caminin uzun yıllardır imamlığını yapan Ömer Şahin, yapının tarihçesine ilişkin şu bilgileri verdi: “Cami, Cevheri Ali Efendi tarafından yaptırılmıştır. Ancak yapımına Kayyımzade ailesinden Osman Efendi büyük katkı sağlamıştır. Camimiz barok usulüyle inşa edilmiştir ve orijinal mimari yapısını korumaktadır. Mihrabı, minberi, pencereleri, müezzin mahfili ve fevkani kısmı hâlâ ilk günkü haliyle duruyor. Zamanla yıpranmış olsa da camiimiz hem tarihi hem manevi atmosferiyle ayakta kalmayı sürdürüyor. Şehir dışından ve üniversiteden gelen misafirlerimiz caminin ruhani havasını çok beğeniyor.”
Cami cemaatinden Mehmet Pekdemir ise yaklaşık 10 yıldır burada namaz kıldığını belirterek, “Evime yakın olduğu için bu camiyi tercih ediyorum. Burada huzur buluyoruz. Gelen sorulara elimizden geldiğince camimizin tarihini anlatıyoruz” dedi.
Yine mahalle sakinlerinden Osman Karabulut da 40-50 yıldır bu bölgede yaşadığını ifade ederek, “Camimiz çok eski ve tarihi bir yapıya sahip. Her gün beş vakit burada namazımızı kılıyoruz. Bu camide huşu içinde ibadet ediyoruz. Allah Müslümanlara ve Türk Devletine zeval vermesin” diye konuştu.
Tarihi dokusuyla öne çıkan Kayyımzade Camisi, geçmişle bugünü birleştiren mimarisi ve huzur veren atmosferiyle hem Yozgat halkının hem de ziyaretçilerin gönlünde özel bir yer edinmeye devam ediyor.