Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları, meme kanserinin her 8 kadından birinde görüldüğünü ifade ediyor. Prof. Dr. Aynur Erşahin, “Kadın hastalıkları arasında ilk sırada yer almakta. Meme kanseri, rahim, yumurtalık ve rahim ağzı kanserlerinden daha sık görülüyor. Erken tanı konulduğunda iyileşme oranı yüzde 90’a kadar çıkıyor” dedi. Özellikle Ekim ayının farkındalık ayı olması, erken teşhis için kritik bir dönem olarak değerlendiriliyor.
Doç. Dr. Erhan Aktürk, 40 yaşını doldurmuş kadınların herhangi bir şikayetleri olmasa bile iki yılda bir mamografi çektirmelerinin büyük önem taşıdığını belirtti. Prof. Dr. Erşahin de, elle muayenenin erken tanıda birinci sırada yer aldığını, ancak düzenli ultrason ve mamografinin de ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. “Mamografi acıtmaz; ihmalkarlık ise çok daha büyük sorunlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Risk Faktörleri ve Beslenme Alışkanlıkları
Meme kanseri riskini artıran birçok faktör bulunuyor. Prof. Dr. Erşahin, aşırı şekerli ve yağlı gıdaların tüketiminin sınırlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca hormonal düzensizlikler, gereksiz hormon tedavileri ve geç yaşta doğum yapmak da riski artırıyor. Erken adet görmek veya geç menopoza girmek gibi hormonal faktörler de meme kanseri olasılığını yükseltiyor.
Farkındalık ve Düzenli Kontroller
Uzmanlar, farkındalık ve bilinçli sağlık kontrollerinin meme kanseriyle mücadeledeki en etkili yöntemler olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Erşahin, “Farkındalık sayesinde, erken tanı konulan vakalarda iyileşme oranı yüzde 90’a ulaşabiliyor. Kadınların elle muayene, mamografi ve ultrason gibi yöntemleri ihmal etmemesi hayati önem taşıyor” dedi.
Uzmanlar, meme kanserinden korunmak için düzenli kontrolleri aksatmamanın, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenin ve hormonal dengeyi gözetmenin kritik olduğunu vurguluyor. Erken tanı ve farkındalık, kadınların yaşam kalitesini artırmak ve hayati riskleri azaltmak için en etkili adımlar arasında yer alıyor.
