Mayıs ayı boyunca çeşitli etkinliklerle gündeme getirilen Çölyak hastalığı konusunda önemli mesajlar verildi.
Ziyaret sırasında konuşan Uz. Dr. Mustafa Kozan, Çölyak hastalığının genetik yatkınlığı olan bireylerde, buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı gelişen kronik bir bağırsak rahatsızlığı olduğunu belirtti.
‘’En etkili yöntem glütensiz diyet’’
Kozan, “Hastalığın tedavisinde tek etkili yöntem, ömür boyu glütensiz diyet uygulanmasıdır. Bu sayede hem mevcut semptomlar kontrol altına alınır, hem de olası komplikasyonların önüne geçilir. Ancak glütensiz ürünlerin pahalı olması ve ürün çeşitliliğinin sınırlı olması, hastaların yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor. Dışarıda yemek yemek, sosyal etkinliklere katılmak gibi durumlar da hastalar için zorluk yaratabiliyor” dedi. Ayrıca, bağırsak dokusunun iyileşmesinin en az iki yıl sürdüğünü belirten Dr. Kozan, diyetisyen desteğinin önemine dikkat çekti.
‘’Sürdürülebilir bir yaşam biçimidir’’
SPV Operasyon Müdürü Tolga Pelit de yaptığı açıklamada, erken teşhisin Çölyak hastalarının yaşam kalitesini artırmada ve sağlık giderlerini azaltmada hayati önem taşıdığını ifade ederek, “Çölyak, yalnızca bir hastalık değil, glütensiz beslenme ile sürdürülebilir bir yaşam biçimidir. Bu farkındalığı toplum genelinde artırmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Toplumda yeterli bilgi yok
Ziyaret sırasında duyduğu memnuniyeti dile getiren Ahmet Yılmaz ise, Çölyak hastalığı konusunda toplumda yeterli bilgi olmadığını belirterek şunları söyledi: “Hâlâ birçok kişi hastalığın farkında değil. Serolojik testlerle ön tanı konulabiliyor ancak kesin tanı için ince bağırsak biyopsisi gerekiyor. Bizler glütensiz yaşam biçimini benimsedik ve bu şekilde hayatımıza devam ediyoruz. Sayın Başhekimimiz ve Tolga Bey’e nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum.”
