Dönemin Bozok Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Sadullah Gülten tarafından hazırlanan ve 2012 yılı Kasım ayında yayımlanan “Bozok Sancağı’nda Köylerin Teşekkülüne Dair Bir Örnek: Çokradan Köyü” başlıklı makale, Yozgat’ın Çayıralan ilçesine bağlı Çokradan kasabasının tarihî gelişimini gözler önüne seriyor.
Gülten’in tahrir, avarız, nüfus ve temettuat defterleri ile şeriyye sicillerinden elde ettiği bilgilere göre, köyün kuruluşu 17. yüzyılın sonlarına, 18. yüzyılda hız kazanan aşiret iskân hareketlerine dayanıyor.
1816’da Cami Yapıldı, 1831’de Nüfus 424 Kişiydi
1831 tarihli Osmanlı nüfus sayımına göre Çokradan Köyü’nde 212 erkek yaşamaktaydı. Kadın nüfusun da bu sayıya eşit olduğu varsayımıyla köyün toplam nüfusu yaklaşık 424 kişi olarak hesaplanıyor. Nüfusun artışı ve dinî ihtiyaçların artması üzerine 1816 yılında köy camisinin inşa edildiği belirtiliyor.
Nüfus defterlerinde, bireyler sadece baba isimleriyle değil; aynı zamanda fizikî ve sosyal özelliklerine göre de tanımlanmış. “Topal oğlu”, “Yirik oğlu”, “Kumral sakallı” gibi betimlemeler eşliğinde kişilerin boy uzunlukları, bıyık ve sakal renkleri gibi detaylar da belgelenmiş.
0-16 yaş arası çocukların fiziksel özellikleri yazılmamış; bu grubun 86 kişilik olduğu, yaş ortalamalarının ise 5,2 olduğu tespit ediliyor. 17 yaş üzeri erkeklerin yaş ortalaması ise 38,1. Askerlik çağında bulunan 34 kişi matlup olarak kayıtlara geçmiş.
Ortalama Yaşam Süresi 47 Yıl
Defterlerde yer alan ölüm kayıtlarından yola çıkan Sadullah Gülten, köyde ortalama yaşam süresinin 47 yıl olduğunu belirtiyor. En yaşlı üç kişi 80 yaşına ulaşmış. Çocuk ölüm oranı ise %15’in üzerinde seyretmiş. Yaklaşık 14 yıl sonra, 1844-45 tarihli temettuat defterinde köy, “Çokradan Çiftliği” adıyla yer alıyor. Bu dönemde köyde 63 hâne bulunmakta. Hâne başına 5 kişi varsayımıyla köyün nüfusu yaklaşık 315 olarak hesaplanıyor. Bu düşüşte, göç edenlerin gelenlerden fazla olması etkili.
Nüfus defterindeki bazı sülâle isimlerinin temettuat defterinde bulunmaması, köyden Boğazlıyan, Kayseri gibi yerlere göç edildiğini gösteriyor. Yeni gelen aile isimleriyle köy nüfusunda değişim yaşanmış.
Tarım ve Hayvancılık Geçim Kaynağıydı
Köyde toplam 679 dönüm arazi ekilip biçilirken, 4 hânede toprak bulunmamaktadır. Hâne başına düşen ortalama arazi miktarı ise 11,5 dönüm. Tarımın yanı sıra hayvancılık da önemli bir gelir kaynağıydı. Büyükbaş hayvan sayısı 212, küçükbaş hayvan sayısı ise 1348 olarak kaydedildi. Ek olarak 268 adet binek ve koşum hayvanı da mevcuttu.
Toplam gelir 33.603,5 kuruş olup, bunun büyük bölümü tarımdan (26.976 kuruş) elde edildi. Hayvancılık gelirleri 4.693,5 kuruş, meslek gelirleri ise 1.934 kuruş olarak hesaplandı. Meslekler arasında çobanlık, amelelik ve azaplık öne çıkıyor.
Şeriyye Sicillerinden Günlük Hayata Dair Detaylar
Boğazlıyan Şeriyye Sicilleri (1888-1903) Çokradan köyü ile ilgili dört belge içeriyor. Bu belgelerde yer alan tereke kayıtları köylülerin yaşam standardı hakkında bilgi sunuyor. Mustafa bin Hasan ve Halil bin Ahmed’in vefatları sonrası yapılan mal paylaşımında, temel tarım aletleri, hayvanlar ve günlük ev eşyalarının yer aldığı görülüyor. Kıymetli eşya bulunmaması, köylülerin mütevazı hayatlarını yansıtıyor.
Ayrıca bir evlilik kaydı ve Cezayir’de görev yapan bir kale topçusunun miras işlemleri de belgeler arasında yer alıyor.
Aşiret İskânından Kurulu Bir Köy
Gülten’in çalışmasında ortaya koyduğu üzere, Çokradan Köyü 17. yüzyılın sonlarında aşiret iskânı ile kurulmuş, 19. yüzyılın başlarında ise camisi ve idari yapısıyla klasik bir Osmanlı köyü kimliğini kazanmıştır. 1831’deki 424 kişilik nüfus, 1845’te 315’e düşse de köy, Akdağ kazasına bağlı 61 köy arasında en kalabalık altıncı yerleşim olmayı sürdürmüştür.