İlaçların tek başına mucizevi bir çözüm sunmadığını belirten Doç. Dr. Düğer, tedavinin mutlaka sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Obezite, ciddi bir sağlık sorunudur"
Zayıflama iğnesi olarak bilinen ilaçların aslında obezite ve tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hakan Düğer, “Vücut kitle endeksi (VKİ) 30’un üzerinde olan bireyler obeziteli kabul edilir. Türkiye, obezite sıklığında dünya genelinde üst sıralarda yer alıyor. Bu nedenle etkin ve güvenli tedaviler büyük önem taşıyor” dedi.
İştah merkezini baskılıyor, tokluk hissi veriyor
Doç. Dr. Düğer, söz konusu ilaçların, bağırsaklarda üretilen bazı hormonların etki süresini uzatarak çalıştığını söyledi. İlacın, beyindeki iştah merkezini baskılayarak, mide boşalmasını geciktirdiğini ve tokluk hissi sağladığını belirtti. Ancak bu etkilerin kalıcı olabilmesi için yaşam tarzı değişikliklerinin şart olduğunu vurguladı.
Kimler için uygun?
Zayıflama iğnelerinin, vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan bireylerde ya da VKİ 27’nin üzerinde olup eşlik eden diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi ve karaciğer yağlanması gibi hastalıkları bulunan kişilerde kullanılabileceğini belirten Doç. Dr. Düğer, “Bu ilaçlar sadece doktor tavsiyesiyle ve kontrolü altında kullanılmalı. Diyet ve egzersiz programına devam etmek de son derece önemli” dedi.
Kimler kullanmamalı?
Her ilacın herkese uygun olmayabileceğini hatırlatan Doç. Dr. Düğer, “Bu ilaçlar, gebeler, emzirenler, ilaca karşı alerjik reaksiyon gösterenler, geçmişinde pankreas iltihabı geçirenler ve medüller tiroit kanseri olan bireyler tarafından kesinlikle kullanılmamalı” uyarısında bulundu.
Maliyet yüksek, erişim sınırlı
Doç. Dr. Düğer, bu ilaçların hem Türkiye’de hem de dünyada yüksek maliyetli olduğunu belirterek, “Uygun olduğu halde bu ilaçları kullanan kişi oranı oldukça düşük. Sadece yüzde 1’lik bir kesim ilaca ulaşabiliyor. İlerleyen süreçte maliyetin düşmesini umuyoruz” diye konuştu.
Yan etkiler tolere edilebilir düzeyde
İlaçların yan etkileri hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Düğer, “Genellikle mide ve bağırsak sistemiyle ilgili şikayetler oluyor. Reflü, bulantı, kusma, hazımsızlık, şişkinlik, kabızlık ve ishal gibi etkiler başlangıçta görülebilir ancak genellikle tolere edilebilir düzeydedir. Nadir de olsa halsizlik, baş ağrısı ve çarpıntı gibi etkiler de gözlenebilir” dedi.
Beslenme önerisi: Proteinden zengin, lifli gıdalar
Zayıflama iğnesi kullanan kişilere beslenme önerilerinde de bulunan Doç. Dr. Düğer, proteinden zengin ve lifli gıdaların tercih edilmesini, basit karbonhidratlardan ise uzak durulmasını tavsiye etti. Kas dokusunun korunması için yeterli protein tüketiminin önemli olduğunu sözlerine ekledi.
