İlk "OKUMA YAZMA SEFERBERLİĞİ" yurt genelinde başlatılmış ve yurdumuzun her tarafı okul haline
getirilmiştir. Mustafa Kemal "BAŞÖĞRETMENLİK " yaparak yeni alfabeyi kara tahta başında ve her yerde halka ve aydınlara açıklamaya başladı. İlk dört ay içinde 5000 öğretmen yeni alfabeyi öğrenerek
okuma yazma kurslarında herkese öğretmeye başladı.yeni kurslar açılmasına hızla devam edildi.Bu aylarda Anadolu'yu dolaşan bir Fransız gazeteci- yazar izlenimlerini şöyle anlatmaktadır:"Ankara'dan
Diyarbakır'a, Sivas'tan Konya'ya kadar gittim.Hemen her köy ve kasabada durdum. büyük bir halk kitlesinin gayretine yakından tanık oldum.Gençlerin ve ihtiyarların yeni yazıyı öğrenmek için gösterdikleri
gayret pek dokunaklı idi...." 1928 yılının sonlarında okuma-yazma kurs sayısı 5500 ve bu kurslara devam eden öğrenci sayısı 220.000 'i bulmuştu.Bütün kitaplar yeni yazı ile basılarak okullara dağıtıldı. 1-X1.1928'de Latin harflerinin kabulü hakkındaki 1353 sayılı kanun TBMM 'den geçti.Millet Mekteplerinde Halk Eğitimi , seviyelere
göre A ve B sınıflarında açılan dört aylık kurslarda gece ve gündüz devam etti.
Mustafa Kemal'den bir alfabe isteyen köylüye : " Pekalâ, ama sana iki alfabe göndereceğim. Biri sana, biri hanımına" dedi ve gönderdi. Toplum hayatı için, okur- yazarlık sürekli gündemde tutulmalıdır.
"Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir..." diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk,ulusun
eğitilmesi,güçlenmesi ve bilinçlenmesinde çok önemli ve öncelikli bir yeri bulunan birliğimizin,
kimliğimizin ve kültürümüzün temel kaynağı olan " DİL DEVRİMİ " ile toplumun bilgiden bilince
ulaşarak çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni yücelteceğine inanmıştır.Ulusal sorumluluklar unutulamz.Eğitim konularında, her zaman neyi, nasıl ve ne zaman yapacağımızı öğrenmek için, Başöğretmen Atatürk'ün uygulamalarından gerekli dersleri almalıyız. Tarih kendisine ihanet edenleri affetmez.
KÖY ENSTİTÜLERİ : “Sanat ve üretim kültür devrimi /Köy Enstitüleri can oldu bize Eğitimde çağdaş yolun evrimi /Köy Enstitüleri kan oldu bize/Köyün geleceğe açılan gözü /Halk çocuklarının cevherden sözü/İlim ışığının aydınlık üzü/Köy Enstitüleri yön oldu bize/Ustalık zanaat herkesin işi/Yoktur öğrenmenin zamanı yaşı/Bilginin güneşi mücevher taşı /Köy Enstitüleri tan oldu bize/Köylüye kılavuz olan eğiten /Kardeş okullara yardım seyirten/Üretirken aynı anda öğreten /Köy Enstitüleri fen oldu bize/Gülüm Ana der ki bilime koşan /Yeni reformlarda aşkla buluşan /Atatürk yolunda insan yetiştiren /Köy Enstitüleri şan oldu bize. / Gülüm Ana-Songül Dündar Okuma yazma alanında %94.1 ile dünya ülkeleri arasında 84. sırada yer alan ülkemizin bu konuyu
bütün yönleriyle ele alması gerektiğine inanıyorum. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm
köy enstitülü öğretmenleri ve rahmetle ve minnetle anıyoruz.
(1)(Bu marş 1942 yılında Pazarören Köy Enst. 3/A sınıfının uygulamalı Türkçe dersinde yazılmış,müzik
öğrt. Bedri Akalın tarafından bestelenmiştir.)