Cennet vatanımız bize ecdadın emanetidir. Bu vatan âlimler ve ârifler diyarıdır. Bize, aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin emanetidir. Bu topraklar üzerinde özgürce yaşadığımız, huzur duyduğumuz temel yurdumuzdur. Ruhumuzun sekînate erdiği, kimliğimizin şekillendiği, köklerimizin derinleştiği yuvamızdır. Namahrem eli değmesin diye cepheden cepheye koştuğumuz; yolunda canımızı seve seve feda ettiğimiz yerdir vatan.

Vatan sevgisi o kadar değerlidir ki Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bir hadislerinde vatanın selameti için nöbet tutanları şöyle müjdelemektedir:
“İki göz vardır ki cehennem ateşi onlara dokunmaz: İlki Allah korkusundan ağlayan göz, ikincisi de gecesini Allah yolunda nöbet tutarak geçiren göz.”

İstiklâl Marşımızda vatanımıza olan sevdamız şöyle dile getirilmektedir:
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.”

Evet, bizler millet olarak vatanımızı müdafaa etmeyi mukaddes biliriz. Yüce Rabbimizin “Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; iman etmişseniz üstün olan sizsiniz.” ayetine gönülden bağlı kaldık. Zorluklar karşısında ümidimizi asla yitirmedik. Her türlü imkânsızlığa rağmen imanımızdan aldığımız güç, birlik ve beraberlikten aldığımız kuvvetle en kesif ordulara karşı mücadele verdik. Her türlü hayâsızca akına gövdemizi siper ettik. İzzet ve onurumuzu koruduk, istiklal ve istikbalimize sahip çıktık, elhamdülillah.

Bizleri zaferden zafere götüren ruh, Yüce Dinimiz İslam’a gönülden bağlılığımızdır. Bu ruhun temelinde; Allah’a olan bağlılığımız, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’e olan muhabbetimiz, salih amellerimizi yerine getirmemiz ve güzel ahlakı kuşanmamız vardır.

Bizler bu ruha sahip çıktığımız zaman çağ açıp çağ kapatan medeniyetler kurduk. Dünyanın her yerine iyiliği, huzuru ve barışı götürdük. “Şüphesiz Allah, müminlerden canlarını ve mallarını kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır…” ayetine icabet ederek; din, vatan ve mukaddesat uğrunda, şehadetleri dinin temeli olan ezanların ebediyen yurdumuzun üzerinde inlemesi için ardımıza bakmadan, cennete koşarcasına şehitliğe ve gaziliğe koştuk.

Hayatımızın her alanına bu ruhu aktardığımızda inancımızı ve kültürümüzü muhafaza ettik. Yeryüzünde iyiliği emretme, kötülüğe engel olma görevini canımız pahasına yerine getirmenin gayretinde olduk. İlim ve bilimde, kültür ve sanatta bütün insanlığa örnek ve önder olduk.

Bugün bize düşen; bizi biz yapan, bizi millet kılan bu ruhu canlı tutmak; İslam’ın emrettiği, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in hayatına aktardığı değerleri çocuklarımızla ve gençlerimizle buluşturmaktır.

Ecdadımızın aziz hatırasına, şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri ulvî değerlere sahip çıkmaktır. Devletimizin bütünlüğü, vatanımızın bekası ve milletimizin selameti için sorumluluklarımızı yerine getirmektir. Aramıza fitne ve fesat tohumları ekmek isteyenlere karşı uyanık olmak, kardeşliğimizden asla ödün vermemektir.

(Kaynak: Diyanet Hutbeleri)
İbadet ve dualarınız makbul, Cumanız mübarek olsun.