Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu'nun kalbindeki şehirlerden biri olan Yozgat’ı iki kez ziyaret etti. Bu ziyaretlerinde hem halkla doğrudan temas kurmuş, hem de şehrin sorunlarını yerinde görerek önemli mesajlar vermiştir. Atatürk’ün Yozgat’a ilk gelişi 15 Ekim 1924’te gerçekleşti. Kayseri’den yola çıkan Atatürk, yoğun yağmura rağmen yolculuğunu ertelemeyerek gece saatlerinde Yozgat’a ulaştı. Vali Aziz Bey'in ısrarıyla yapılan bu yolculukta, halkın sevgisi ve coşkusu görülmeye değerdi. Şehrin dışında yüzlerce atlı tarafından karşılanan Atatürk, Elekçi Yokuşu’ndan adeta bir ışık seli eşliğinde Yozgat’a girdi. Yediden yetmişe herkesin elinde bir fener, yağmur altında Ata’yı karşılaması tarihe geçti.
Halkın Talepleri ve Atatürk’ün Tepkisi
Halk, Atatürk’e en çok yol ve sağlık hizmetlerinden şikayet etti. Şehir hastanesinde yalnızca bir operatör doktor bulunuyordu, ilçelerde ise hiç doktor yoktu. Bu durum karşısında Atatürk, yanındaki milletvekillerine şu tarihi sözleri söyledi:
“İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki doktorları bütün milletin hayatı ve sağlığı ile ilgilendirmek çarelerini bulmalıyız. Bu böyle olmaz.”
İkinci Ziyaret
Atatürk, ikinci Yozgat ziyaretini 2-3 Şubat 1934 tarihlerinde gerçekleştirdi. Bu ziyaretinde kış şartları son derece zorluydu. Atatürk, “Bu kışta kıyamette memleketin ne halde olduğunu görmek istiyorum” diyerek sabaha karşı yola çıkma emri verdi. Zorlu koşullarda Kırşehir üzerinden ilerleyen konvoyda, Ata’nın otomobili bataklığa saplandı ve bizzat itmeye çalıştığı anlar yaşandı.
Valilere Mesaj: “Bizim Geldiğimiz Yolu Bilmek Gerekir”
Kırşehir’de, frak ve silindir şapkayla kendisini karşılayan valiye Atatürk şöyle seslendi:
“Vali Bey, bu kıyafet nereden icap etti?”
“Efendim, yol ve erkan...”
“Bilmek lazım olan bu yol değildir. Bizim geldiğimiz yoldur!”
Yozgat sınırına gelindiğinde Vali Bekir Sami’nin yol açma ekipleriyle kendisini karşılaması üzerine Atatürk:
“İşte, yol bilen vali böyle olur.” diyerek memnuniyetini ifade etti.
Yozgat’ta Coşkulu Karşılama
3 Şubat 1934’te saat 16.20’de Yozgat’a ulaşan Atatürk, resmi karşılama istememesine rağmen halk, heyet halinde Yerköy’e gitmişti. Şehirde ise halk, soğuk ve karanlığa aldırmadan Ata’yı görmek için vilayet konağı önünde saatlerce bekledi.
Gece düzenlenen fener alayı görülmeye değerdi. Bando eşliğinde ilerleyen halkın içten sevgisi karşısında Atatürk şu ifadeleri kullandı:
“Çok mütehassıs oldum. İçimden cidden tatlı sevincin heyecanı var. Yozgat’ın yüksek ve asil halkına teşekkür eder, istirahatları dilerim.”
Yozgat’a Övgü ve Talimatlar
Atatürk, Yozgat’ı övgüyle anar ve şehrin potansiyelini şu şekilde vurgular:
“Havası ve suyu ile bedii manzara ve tarihi harabeleriyle, faydalı kaplıcalarıyla mühim bir şehir olan Yozgat’ımızın imar yolunda ilerlemesi...”
Bu doğrultuda verdiği talimatlar şunlardı:
· Yerköy – Yozgat yolunun asfalt yapılması
· Çamlık bölgesinin turistik hale getirilmesi
· Çamlık’ta bir köşk yaptırılması
· Kaplıcaların modernleştirilmesi
Vali Bekir Sami’ye “Baran” Soyadı
Atatürk, Vali Bekir Sami Bey’e hitaben şöyle dedi:
“Geçmişteki hizmetlerinizi bilirim. Bugünkü faaliyetlerimizin verimli neticelerini yerinde gözümle gördüm. Teşekkür ederim. Arzu ederim ki, Bekir Sami yanına bütün bu havalinin öz Türklerince ‘Şahika’ manasında olan ‘Baran’ soyadını alasınız. Size yakışan da budur.”
Veda: “Çamlığınızda Kalmak İsterim”
Atatürk, Yozgat’tan ayrılırken halkla gönül bağını şu sözlerle pekiştirdi:
“Tekrar gelir sizlerle daha çok konuşurum. Hele güzel Çamlığınızda mutlaka kalmak isterim.”