Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı şirin mi şirin huzur dolu bir kasaba. Bu huzuru önce insanından sonra kasabadan alıyorsunuz. Çekim için gittik Bahadın’a.
Bu benim ikinci gidişimdi ama detaylı ve uzun gezememiştim. İlk durağımız Belediye oldu Bahadın Kasabası Belediye Başkanı Sayın Yurtseven Bozdemir bizi kapıda karşıladı bina küçücüktü ve başkanın kapısı açık sekreteri yoktu elini kolunu sallayan giriyordu. Başkan çok sıcak çok espriliydi hep böyle misiniz Başkanım diye sorduğumda Dünyaya bir kere geldik hiçbir şeyi kafaya takmaya gerek yok dedi sonra bizi kasabayı gezdirdi bir markete girdik market 7-24 açıkmış kapısına kilit vurulmazmış insanlar ihtiyacını gelip alırlar dedi meyve sebze her şey dışarıda. Hırsızlık olmuyor mu diye sordum neden olsun ki bu market hepimizin insan kendi malını soyar mı dedi Başkan. Kasabayı gezerken ağaçlar yollar pırıl pırıl sadece kasabaya giriş yolu engebeli onu da yaptıracağız dedi. Kasaba halkı evinin önüne dikilen ağacı kendi suluyor kendi kapısının önünü kendi süpürüyor kaldırım yol yapılacaksa beraber yapıyorlar sosyal alanlardan parklara kadar birlikte yapıyorlar biri babamın hayrına ben yaptırıyım diyor diğeri ben yaptırıyım diyor. Kasabalarını bam başkalaştırıyorlar kimse aç açıkta değil o kasabada.. herkes bir olup el ele verip yardım ediyor ihtiyaçlarını gideriyor. Herkes o kadar misafirperver ki birinin kapısını çalsanız gülen yüzleriyle sizi misafir ederler. Kasabada karakol yok çünkü kavga yok gürültü yok küçük bir tartışma olsa büyükler araya girip uzlaşma sağlıyor. Başkan bizi yemeğe götürdü yiyebileceğimiz en güzel köfte pilav salata cacık geliyor masaya. Bir kadın işletmecinin yeri.. eşiyle birlikte çalıştırıyor kadın istihdamına önem veriyor Sayın Bozdemir.. gezmeye devam ediyoruz. Kadınlar kahvede okey oynuyor yaşlılar yol kenarında oturmuş sohbet ediyor. Kasabayı halkla beraber yönetiyorlar kimseyi kırmıyor Başkan kimseyi geri çevirmiyor. Müzeyi geziyoruz müzeyi yine elbirliği ile geliştirmişler büyütmüşler parklar tertemiz parkın içinde aşevi var hayvanlar mutlu kimseden korkup kaçmıyor daha önce ki gelişimde Bahadın aktif yaşlanma merkezini gezmiştim huzur evi düşüncesini aklınızdan çıkarın orası bir huzur evi değil orası yaşlıların etkinlik yaptığı spor yaptığı gezdiği değer gördüğü şahane bir yer çalışanları çok nazik çok kibar daha sonra Başkanın eşi Fadime Bozdemir ile tanışıyoruz oda sağlık ocağında baş hemşire oda candan içten bir insan yaşlıların hastaların ayağına evine gidiyor ya da hastalar yaşlılar onların evine geliyor tansiyon şeker ölçtürüyorlar işinden çıkan yorgun argın Fadime hanımı Başkan arayıp bugün 5 bugün 10 misafir getiriyorum dediğinde hayır demiyor Fadime hanım. Allah ne verdiyse yiyorlar bu ritüel hiç bitmiyor. Ailenizle gidebileceğiniz restoranlar var balıkları mükemmel. festivalleri iki yıldır pandemiden dolayı gerçekleşmiyor festivalleri dillere destan. Seneye Selda Bağcan geliyor. Daha sonra kadın eli derneğine gidiyoruz kadınların ürettikleri ürünler madımak erişte üzümler domatesler hepsi çok lezzetli Başkanları Serpil hanım o kadar donanımlı bilgili ki çok keyifli bir söyleşi yaptık dinlemeye doyamadık çok şey kattı bana hem insanları hem kasaba. Masallardaki gibi bir yer sevginin saygının hoşgörünün olduğu küçük ama yürekleri büyük insanlar kimse kimsenin hayatına yaşamına burnunu sokmuyor tenkit etmiyor. Yaşlanınca insanlar Ege Bölgesinde bir kasabada idame ettirmek ister ya hayatını.. benim yaşamak istediğim yer kesinlikle Bahadın. Yormuyor çünkü. Neşe mutluluk veriyor. Cenazeleri düğünleri o kadar ayrı ki. Hem üzüntüde hem mutlulukta birbirlerine her zamankinden daha fazla kenetleniyorlar. Hani biz küçükken şirinler çizgi filmi vardı ve çizgi filmin başında akıllı bir çocuk olursanız şirinleri görebilirsiniz diyordu. Belki de biz o gün onları gördük Dünya gözüyle bu huzur dolu kasabayı gördük.