Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, bebek ve çocuklarda alerji konusunda toplumda yaygınlaşan yanlış bilgilerin hem ailelerde gereksiz kaygılara hem de tıbbi süreçlerde hatalı yönlendirmelere yol açtığını belirtti. Gıda alerjileri başta olmak üzere ilaç alerjileri, kortizonlu ilaç kullanımı ve aşılarla ilgili yanlış inanışların çocukların sağlıklı gelişimini olumsuz etkileyebildiğini ifade etti.
Alerji tedavisinde doğru tanının büyük önem taşıdığını vurgulayan Seçkin, özellikle inek sütü alerjisi teşhisinin gereğinden fazla konduğuna dikkat çekti. Ailelerin, belirtiler ortaya çıkmadan ya da kesin tanı koyulmadan diyet uygulamasının yaygın olduğunu ve bunun çoğu zaman gereksiz olduğunu dile getirdi.
“Kortizonlu İlaçlar Yerinde ve Kontrollü Kullanıldığında Güvenlidir”
Burun spreyi gibi lokal kullanılan kortizon içerikli ilaçların zarar verdiğine dair söylentilerin bilimsel bir temeli olmadığını belirten Seçkin, “Burundaki alerjik reaksiyonlarda kortizonlu spreyler temel tedavi araçlarındandır. Sistemik yan etki oluşturmazlar çünkü kana geçişleri ihmal edilecek düzeydedir. Yeterli olmadığında ağızdan ilaç desteği verilir ama bu da kontrollü şekilde uygulanır” dedi.
Penisilin alerjisiyle ilgili yaygın yanlışlara da değinen Seçkin, toplumda bu alerjinin sanıldığından çok daha nadir görüldüğünü söyledi. “Toplumun yüzde 10’u penisilin alerjisi olduğunu düşünüyor ama bu kişilerin yüzde 95’inin gerçekte böyle bir alerjisi yok” açıklamasında bulundu.
“İnek Sütü Diyetleri Gelişigüzel Uygulanmamalı”
İnek sütü alerjisi tanısında yapılan hatalara dikkat çeken Seçkin, “Çocuklarda gereksiz yere süt diyeti uygulandığını görüyoruz. Teşhisin doğru konabilmesi için süt 2-4 hafta süreyle diyetten çıkarılmalı ve daha sonra tekrar denenmelidir. Şikayetler geri dönmezse, alerji olmadığı anlaşılır. Bu adımlar atlanmadan tanı koymak gerekir” ifadelerini kullandı.
Seçkin ayrıca emziren annelerin de yanlış yönlendirildiğini belirtti. Reflü, kolik veya egzama şikayetleri nedeniyle birçok annenin kendiliğinden kısıtlı diyetlere yöneldiğini ancak çoğu zaman buna gerek olmadığını söyledi. “Anne sütü yoluyla bebeğe alerjen geçişi çok nadirdir. Gereksiz eliminasyon diyetleri, annenin beslenme dengesini de olumsuz etkileyebilir” dedi.
“Yumurta Alerjisi Aşılara Engel Değil”
Aşılarla ilgili yanlış inanışlara da açıklık getiren Dr. Şirin Seçkin, “Yumurta alerjisi olan çocuklar grip, kızamık, kabakulak, kızamıkçık ve sarıhumma gibi aşıları güvenle olabilirler. Bu konuda yanlış bilgi nedeniyle aşılar geciktirilmemeli ya da iptal edilmemelidir” şeklinde konuştu.
Çocuklarda alerjiye karşı alınan bazı önlemlerin ise gereksiz masraflara ve zorluklara yol açtığını vurgulayan Seçkin, “Hava temizleyici cihazlar, tüm halıların kaldırılması veya pahalı besin alternatiflerine geçilmesi gibi yöntemler çoğu zaman gerekli değil. Alerji benzeri semptomların büyük kısmı çocuğun büyümesiyle birlikte kendiliğinden ortadan kalkabilir” dedi.
