Aslına herkesin görmezlikten geldiği bir konu…
Çıraklık..
Zanaatkarlık ülkemizde her geçen gün yok olmaya, unutulmaya terk edilmiş gibi. Osmanlı devleti kurulurken yaptığı ilk ve en önemli işlerden biri zanaatkar ustalar getirmiş ve ustalar yetiştirmesine vesile olmuştur. Çünkü biliyorlardı ki ülkenin temeli her daldan meslek edinen ve kendi kendine yeten kalifiye ustalar yetiştirmekten geçiyordu. Bizde ise artık yok olmaya yüz tutmuş onlarca meslek dalı var. Çoğu da yok oldu belki…
Üstümüzde neden bu kadar ölü toprağı var ben anlam veremiyorum. Eğitimde bi yerlerde çok büyük hatalar yapılıyor ama farkında değiliz bence… Biraz atalarımızı örnek alsak yetecek…
İyi şeyler olmuyor mu var ama kaçan treni yakalamak için bence yeterli değil. Örneğin bu sene Meslek Eğitim Merkezlerine giden öğrencilerimizin zorunlu ortaöğretim kapsamına alınması ve lise statüsünde eğitim veremeye başlaması bunun en önemli adımlarından biri. Peki yeterli mi ? Bence hayır, sebebi ise bu eğitim merkezlerinin tanıtımı ve işleyişi aslında özel sektör mantığı gibi işletilmeli ve reklamları yapılmalı. En önemlisi de ailelerin çocuklarını bu tarz eğitim veren yerlere yönlendirmesi. Sanayiye bir gidin eskiden usta, kalfa, çırak doluydu ya şimdi USTA kalmamış son nesil bir şeyler yapmaya çalışıyor…
Tanıtım, yönlendirme ve mesleki rehberlik çalışmalarında en önemli bilgi kaynağını, MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün http://www.megep.meb.gov.tr/?page=alanDal" web adresindeki bilgi ve dokümanlar ile "http://mbs.meb.gov.tr/" adresinde yayımlanan Ulusal Mesleki Bilgi Sistemi'nden elde edilebilirler.
Burada yetişen öğrenciler her biri bizim birer geleceğimiz. Bu nedenden dolayı Esnaf ve sanatkarlar odaları başkanlıkları ile ticaret ve sanayi odaları başkanlıklarına bağlı üye iş yerlerinde çalışanların mesleki eğitim merkezi programı uygulayan okul ve kurumlara yönlendirilmeleri için işverenlere yönelik bilgilendirme çalışmaları hızla arttırılmalı, kağıt üzerinde kalan emirlerden olmamalıdır.
Eğitim geriye dönülemez bir süreçtir ve bizim bu uğurda kaybedecek değil bin kişi bir kişimiz bile artık kalmamıştır. Geleceğimize sahip çıkalım. Osmanlı eğitim sisteminde şu kısacık cümle ile özetliyor aslında;
‘Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz…’