Odgurmuş: Bazen size hem şaşıyor, hem de içimden gelmese de sizi takdir etmek istiyorum. Helal olsun size.
Monşer: Hangi konudan bahsediyorsunuz anlamadım.
Odgurmuş: Ben de pek anlamıyor, bir türlü mana veremiyorum. İnsanlar hem milliyetçiyim diyorlar, hem vatanı milleti severim diyorlar, hem de bazı konular var ki bunlar benim kırmızıçizgim diyorlar. Ama ne hikmettir bilinmez, o kırmızıçizgileri hiç tanımayan hatta o kırmızıçizgileri yıkmak parçalamak isteyenlerin yayın organları olarak onların değerlerine saygı duymadıkları bilindiği halde, gelip size Tv’ye çıkıp fikirler ileri sürüyorlar. Sanki onlarla kankasınız.
Nasıl buluyorsunuz bu insanları, nasıl yapıyorsunuz bu işleri;
Monşer: Sen hiç merak etme kardeşim, sen bunları düşünüp de kafanı yorma. Bahsettiğin gibi insanlar Mutlaka bulunur. Her zaman bulunur.
Kendi fikirlerine pamuk ipliği ile bağlı pek çok insan bulunur.
Buluruz. Buluruz.
Bırak şunu bunu,
Kendi milli değerlerini hiçe sayarak bize gelenler bulunur merak etme.
Hem onlar bizim basın organlarımızı hem sever, hem de çok yakından takip eder dünyaya bizim penceremizden bakarlar.
Onlar sanırlar ki; Biz televizyona çıkıyor görüşlerimizi savunuyoruz. Bundan daha iyi bir fırsat mı olur, böyle bir imkânı bize kim sağlar. Diye düşünerek gelirler efendim gelirler.
Halk şöyle diyormuş, böyle diyormuş bunun önemi yoktur. Bazı uyanıklar şöyle derler: “Bunları bu televizyonlar nasıl çıkartıp program yaptırıyorlar, bunların inançlarına ve değerlerine ters değilmi?” Öyle derler ama bunu kim dinler, kim duyar, kaç kişi dikkate alıp düşünür.
Odgurmuş: Siz var ya siz çok uyanık geçiniyor milleti de balık hafızalı yerine koyuyorsunuz. Bunun böyle olup olmadığını zaman çok acı bir şekilde gösterir.
Monşer: Görmezler efendim, duymazlar, görseler ve duysalar bile neyin ne olduğunu anlayan pek kimse çıkmaz. Biz programımızı yapar izlenme oranımıza tavan yaptırırı. Gerisini bize gelip bizim Tv’ye çıkanlar ya da isterseniz siz düşünün.
Odgurmuş: Bildiğim kadarıyla siz hem iktidara ve onun temsil ettiği fikirlere yani Akp ve onun din ile ilgili görüşlerine. Mhp ve onun savunduğu Türk Milliyetçiliği görüşlerine. Bunun yanı sıra da muhalefette bulunan ve kendilerini kimi milliyetçi, kimi dini hassasiyeti olan ve sağ tarafta görünen parti ve onların fikirlerine de karşısınız. Elinizden gelse ülkede bulunan ne kadar milliyetçi veya sağ görüşlü varsa hepsini bir kaşık suda boğarsınız.
Sonra gördüğüm kadarıyla sizin din, iman, millet, milli değerler, devletimiz vs. diye bir derdiniz de yok, bir endişeniz de yok. Ama nasıl oluyor da piyasada din, iman, millet, milli değerler diye dertleri olan insanları alıp diğer bir guruba karşı konuşturuyorsunuz. Belki siz “bir taktik icabı bunları bir birine kırdırıyorum, varsın birbirlerini yesinler” diyebilirsiniz ama sizin bu sinsi planınızı görmeyen ve göremeyen bu insanlara ne demeli.
Monşer: Sizin yanıldığınız nokta şurası: Bize gelen bizim Tv ve yayın organlarımızda boy gösteren insanları siz ne sanıyorsunuz. Milliyetçi, muhafazakâr ve bu milletin değerleri dertli insanlar mı sanıyorsunuz. Onların çoğunun böyle bir derdi yok
Odgurmuş: Evet, tabii, tabii ki öyle onlar da kendilerini biz de milliyetçiyiz ve hatta Ülkücüyüz diyerek ellerini havaya kaldırıp bozkurt işareti dahi yapıyorlar. Benim bildiğim kadarıyla, bu insanlar Türk Milletinin dertlerini kendilerine dert edinmiş ve kendilerini bu dertlerle hemhal olmuş olarak görüyordu. Yoksa yanılıyor muyum?
Monşer: Siz biraz gerilerde kalmışsınız her halde. Sizin o dedikleriniz eski zamanlarda kaldı. Şimdiki Milliyetçi sandığınız insanlar o sizin eskiden bildiğiniz ve kitaplarda yazılan ve sizin okuyup örnek aldığınız insanlar gibi değildir. Biz onlarla çok iyi anlaşırız. Bizim kanallarımıza gelirler programlara katılırlar ve yine bizim karşı olduğumuz ortak rakiplerimize atar tutarlar biz de bunlardan memnun oluruz. Bize göre bir şey yok. Sizin o milliyetçi vatansever dediğiniz insanlar o eski insanlar değil ve hatta bu arkadaşlarınız sadece üzerlerindeki etiketten başka ruhen pek o eski yerlerinde durduğunu da sanmıyorum.
Odgurmuş: Yani diyorsunuz ki, “sizin bu arkadaşlarınız baya bir değişikliğe (Mutasyona) uğramışlar ama hala kendilerini eski yerlerinde yani milliyetçi sanıyorlar” mı diyorsunuz, yoksa ben mi yanlış anlıyorum.
Monşer: Evet aynen öyle söylüyorum. Sizin bu arkadaşlar tabii ki o eski yerlerinde değiller. Hatta bakın bazen ben de çok şaşırıyor ve anlamakta güçlük çekiyorum. Düne kadar karşı olduğunuz bizleri kendi arkadaşlarınızdan ve daha düne kadar birlikte olduğunuz ve beraber mücadele verdiğiniz arkadaşlarınızdan sanki daha çok seviyor ve değer veriyorsunuz. Bizim mahalleden Marksist olduğu bilinen birisi öldüğü zaman sizde bulunan bazı aklı evveller, övgüler dizmeye başlıyorlar. Öyleki bazen bende kulaklarıma inanamıyorum.
Odgurmuş: tabi size göre bir şey yok, “al birini vur ötekine yesinler birbirlerini, yıpratsınlar bir birlerini, Dolayısı ile bize saldıracak ve eleştirecek zaman bulamasınlar” diye düşünüyor olmalısınız. Helal olsun size (!)
…….
(1)- “Odgurmuş”: Kadim kitabımız Kutatgu Bilig’de “Kanaat-Akıbet” manasına gelen şahsiyet.
(2)-“Monşer”:“Batı özentisi içinde olan”, “cehaletinden rahatsız olmayan”, biraz sağcı, biraz solcu, biraz 1970’li yıllar ülkücüsü, biraz liberal, biraz Kemalist, biraz laik ve her halükarda halkını geri-sürü gören hayali bir şahsiyet