Aydoğmuş, “12 Eylül, Türkiye’nin adalet arayışını, emeğin değerini ve gençliğin umudunu karartan bir perde olarak hafızalara kazınmıştır” ifadelerini kullandı.
“Korkuyla Yönetilen Bir Toplum Yaratıldı”
Aydoğmuş, 12 Eylül darbesinin toplumda büyük bir korku iklimi oluşturduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“12 Eylül’de insanlar düşüncelerinden dolayı sorgulandı, farklı sesler susturuldu, özgürlükler askıya alındı. Sadece siyasetçiler değil, sanatçılar, işçiler, öğrenciler, öğretmenler de bu baskı düzeninden nasibini aldı. Toplum, yaratıcılığını ve dinamizmini kaybetti. Darbe, aslında milletin geleceğini ipotek altına aldı.”
“Demokrasi ve Özgürlük Kavramları İstismar Edildi”
Aydoğmuş, darbecilerin meşruiyet kazanmak için demokrasi ve özgürlük kavramlarını sıkça kullandığını ancak bunun bir aldatmacadan ibaret olduğunu belirtti:
“Demokrasi ve özgürlük sözleriyle milletin iradesine el konuldu. Oysa demokrasiyi korumak değil, demokrasiyi yok etmek hedeflenmişti. Batı’nın dayattığı kavramlar da bu topraklarda çoğu kez vesayetin ve müdahalenin kılıfı olmuştur.”
Milletin İradesi Karanlığı Dağıtacak
Açıklamasını geleceğe dair umut mesajıyla tamamlayan Aydoğmuş, şu ifadeleri kullandı: “Bugün bize düşen, geçmişin acı hatıralarını unutmadan geleceği inşa etmektir. Darbeler milletin iradesini susturabilir ama yok edemez. Türkiye, ancak hukukun üstünlüğü ve adalet temelinde yükselebilir. 12 Eylül’ün karanlığı unutulmayacak, milletimizin iradesi her zaman aydınlığa giden yolu gösterecektir.”