İsrail işgali, yüzlerce Filistinli şehidin cenazesini alıkoymaya devam etmekte olup, yakın zamanda 165 cenazeyi iade etmiştir. Bu cenazelerin büyük bir kısmında işkence, infaz ve kötü muameleye dair açık izler tespit edilmiştir.
Bugün, Filistin halkının aziz şehitleri karşısında saygı, minnettarlık ve takdirle eğiliyoruz. Sivil savunma ekiplerine, tıbbi personellere, basın ve medya mensuplarına, ayrıca onurlu Filistin halkına en derin şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu kapsamda, ulusal bir etkinlik düzenlendiğini ilan ediyoruz. Bu etkinlikte, İsrail işgali tarafından Gazze Şeridi’ne yönelik yürütülen soykırım savaşında hayatını kaybeden ve cenazeleri alıkonulan 54 Filistinli şehidin defnedilmesi gerçekleştirilecektir. Söz konusu cenazeler, işkence, yargısız infaz ve fiziksel tasfiye izleri taşıyan bir biçimde iade edilmiştir. Bu durum, İsrail’in işgal altındaki topraklarda gerçekleştirdiği savaş suçları siciline yeni bir ihlalin eklenmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca bu eylemler, 1949 tarihli Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve uluslararası insancıl hukuk hükümlerinin açık bir biçimde ihlali niteliğindedir.
Bugün defnedilecek olan bu cenazeler, kimlik tespiti yapılması güç olan ve bekleme süresi dolmuş naaşlardır. Söz konusu 54 cenaze, gerekli belgeleme ve kişisel eşyalarının kayıt altına alınmasının ardından, Deyr el-Belah bölgesinde yer alan ve mezarları numaralandırılmış, konumları bilinen bir mezarlıkta defnedilecektir.
Söz konusu ulusal etkinlik kapsamında, şehitlerin naaşları için Han Yunus Müftüsü Sayın Şeyh İhsan Aşur’un imamlığında cenaze namazı kılınacaktır. Ardından, geniş bir resmî ve halk katılımıyla şehitlerin toplu defin alanına taşınması için bir cenaze korteji düzenlenecektir. Defin töreni resmî bir şekilde gerçekleştirilecek; cenazeler, yetkili komitelerin gözetiminde mezarlara yerleştirilecektir. Törenin sonunda Fâtiha Suresi okunacak ve aziz şehitler için dualar edilecektir.
Resmî incelemeler ve devlet kurumları ile insan hakları kuruluşları tarafından belgelenen saha gözlemleri, işgal güçlerinin şehitlere yönelik ağır ihlallerde bulunduğunu açık biçimde ortaya koymuştur. Bu ihlaller arasında aşağıdaki unsurlar tespit edilmiştir:

  • Birçok şehidin naaşında asılma izleri ve boyun çevresinde ip darbeleri gözlemlenmiştir.
  • Çok yakın mesafeden ateş edilmesi, kasıtlı yargısız infazlara işaret etmektedir.
  • Ellerin ve ayakların plastik kelepçelerle bağlanmış olması, öldürülmeden önce şehitlerin etkisiz hâle getirildiğini göstermektedir.
  • Gözlerin bağlanmış olması ve yüz ifadelerinde tespit edilen korku ve acı izleri, infaz öncesinde mağdurların alıkonulduğunu ve sorgulandığını göstermektedir.
  • Bazı şehitlerin naaşlarında, işgal güçlerine ait tank paletlerinin altında ezilme izleri bulunmuştur.
  • İşkence, yanık, kırık ve derin yaralar gibi bulgular, alıkonulan kişilere karşı ağır fiziksel şiddet ve insanlık dışı muamele uygulandığını kanıtlamaktadır.

Belgelendirilmiş bu eylemler, yargısız infazın açık ve kesin kanıtı niteliğindedir. Söz konusu fiiller, tüm insani normların ve uluslararası sözleşmelerin ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu bağlamda, İsrail işgal güçlerinin, önceden tasarlanmış, kasıtlı ve sistematik biçimde işlediği bu vahşi suçları en güçlü ifadelerle kınıyoruz. Ayrıca, İsrail işgalini ve soykırım sürecine doğrudan veya dolaylı biçimde dâhil olan tüm devletleri, bu insanlığa karşı işlenen suçlardan dolayı tam sorumluluk altında görmekteyiz.
Uluslararası toplumu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) ve diğer uluslararası yargı organları ile insan hakları ve hukuk kuruluşlarını, acilen bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonu oluşturmaya davet ediyoruz. Bu komisyonun görevi, İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı işlediği savaş suçları, soykırım ve etnik temizlik eylemlerini belgelemek ve bu suçların faillerini Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde yargı önüne çıkarmak olmalıdır.
Tüm ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarına, bu büyük ölçekli ulusal etkinliğin kapsamlı ve derinlikli biçimde haberleştirilmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu çağrının amacı, toplu defin sürecinin belgelenmesi, işlenen suçun boyutlarının dünya kamuoyuna aktarılması ve Filistin tarafının işgalin cezalandırılması ile hukuki ve insani açıdan sorumluların yargılanması yönündeki çabalarına destek sağlanmasıdır.
Kaynak: Gazze Şeridi Hükümet Enformasyon Ofisi – Filistin