Günümüz dünyasında siyaset, sadece devlet yönetiminin bir parçası olmanın çok ötesine geçmiş durumda. Gündelik hayatlarımızın her alanına nüfuz eden politik tartışmalar, insan ilişkilerini dahi belirleyen bir güce sahip. Özellikle kutuplaşmanın arttığı, fikir ayrılıklarının kolayca düşmanlığa dönüştüğü dönemlerde, “güzel insan” olabilmek ve öyle kalabilmek her zamankinden daha zor, ama bir o kadar da kıymetlidir.
Güzel İnsan Kimdir?
"Güzel insan", sadece ahlaki anlamda iyi olan kişi değildir. Empati kurabilen, farklı fikirlere saygı duyan, adalet duygusunu yitirmeyen, öfkesini doğru yere kanalize edebilen ve vicdanını pusula yapabilen kişidir. Bu özellikler herhangi bir ideolojiden bağımsız olarak, insan olmanın temel erdemleri arasında yer alır. Ancak siyasi iklimin sertleştiği dönemlerde bu erdemler genellikle zayıflar; çünkü kutuplar arasında sıkışan birey, kendi kimliğini korumak uğruna başka kimlikleri düşmanlaştırma yoluna gidebilir.
Siyasetin Toksik Etkisi
Toplumsal kutuplaşmanın artması, insanları sadece fikirleriyle değil, kimlikleriyle de ayrıştırır. "Biz ve onlar" söylemi, bireylerin insanlık ortak paydasında buluşmasını zorlaştırır. Böyle bir ortamda güzel insan kalmak, çoğu zaman yalnız kalmayı, anlaşılmamayı ve hatta dışlanmayı göze almayı gerektirir. Çünkü kin, öfke ve düşmanlık kolay bulaşır; ama nezaket, sabır ve anlayış çoğu zaman sessiz kalır.
Sertleşen siyasi atmosferde empatiyi korumak, farklı düşünceleri dinlemek ve anlayışlı olmak bir tür pasif direniştir. Herkes bağırırken susmak, herkes suçlarken adaletle yaklaşmak, çoğu zaman cesaret ister. Güzel insan kalmak; kendi tarafını sorgulamak, yanlışsa "bizden" de olsa eleştirebilmek demektir. Bu, bir zayıflık değil; bilakis en güçlü ahlaki duruşlardan biridir.
Ne Yapmalı?
Kutuplaştırıcı dile karşı bilinçli olmalı. Sözlerin gücünü unutmamalı, ötekileştirici değil birleştirici bir dil kullanmalı.
Sosyal medya gibi alanlarda bilinçli davranmalı. Tetikleyici ve nefret içerikli paylaşımları yaymak yerine, diyalog kurmaya teşvik etmeli.
Kendi doğrularını sorgulamalı. Eleştirel düşünme, yalnızca başkalarına değil, kendimize de yönelttiğimizde gerçek olur.
Farklı görüşlerden insanlarla ilişki kurmalı. İnsanları tanımak, önyargıları kırmanın en etkili yoludur.
Siyasi iklim ne kadar sert olursa olsun, güzel insan kalmak mümkündür ve hatta gereklidir. Çünkü toplumlar, sadece güçlü liderlerle değil; vicdanlı, sabırlı ve anlayışlı bireylerle de ayakta kalır. Güzel insan olmak, bir erdemdir; güzel insan kalmak ise bu erdemi zamanın ruhuna karşı savunmaktır.