Kurban bayramına kavuşmanın heyacanıyla Bayram sabahı Cami yolundayım. Sabahın seheri. Caddeler yeni hareketleniyor. İşe gitmek için evinde çıkanlar arabaya binenlerle selamlaşıyorum. Elimde tek el tesbihim zikir getirerek gidiyorum. Cami yürümeyle bana onbeş dakika, Camiye geldim benim gibi erken gelenlerle selamlaştık, kucaklaştık. Bayramı
birlikde yaşamanın sevincini yaşadık.
Peygamber efendimiz Hz Muhammed (s.a.v.) “Kim imkân bulurda, mal varlığı yerinde olur kurban kesmezse namazgâhımıza yaklaşmasın.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed) buyurarak imkânı olduğu halde kurban kesmeyenleri ağır bir dille uyarmıştır.
Sabah namazımızı cemaatle eda ettik. Daha sonra Cami din görevlimiz, Müftü Tayyip Koçer Bayram sohbetine başladı.
“Gurbet elde,bir mübarek Kurban Bayramında Kurbanlarımızı direk keserek veya vekâlet yoluyla kestirerek paylaşalım, kardeşliğimizi yakınlaştırarak pekiştirelim.
Mübarek bayramımızı idrak ederek, bu güzel günlerin feyz, rahmet ve bereketinde buluşalım. Kimsesizleri garib gurubaları yaşlı ve kimsesizleri ziyaret ederek bayramlaşıp gönüllerini alalım. Akraba eş ve dostlarımızı komşularımızla bayramlaşmanın sevincini yaşayalım. Bayramlarımız birbirimize yakınlaştıran, aynı duygularda buluşturan,birleştiren umutla, birlikle dirliği sağlayan özel günlerimizdir. Dargınlıkları ve kırgınlıkları unutturan, dayanışmayı, yardımlaşmayı artıran, hoşgörü, kardeşlik duygularını güçlendiren bayramları, anlam ve önemine uygun olarak yaşamalıyız, kutlamalıyız.”
Göppingen DİTİB Merkez Camimizi dolduran cemaatle cami içerisinde bayramlaşıldı.
Yüce Allah'tan, bu mübarek Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için daha güzel yarınlara vesile olmasını, barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Okuyucularımın bayramlarını en içten dileklerimle tebrik ediyor, nice seneler bayramlarda buluşmak dileklerimle sizleri Allaha emanet ediyorum.
Abdurrahim Karakoç üstadımın bu güzel şiiri okundukça üstada rahmetler yağsın.
“Anadolu bir aynadır; her bakan özünü görür.”
Rabbim Rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.

Bayramlar Bayram Ola

Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine

Kızı “Bayram” dedi,
yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi,
tam ağlamaklı...

Eli öpüldükçe
içi burkuldu
Konuşmak istedi,
dili tutuldu
Güç belâ ağzından
bir “off! ” kurtuldu

Oğlu “Bayram” dedi,
sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi,
gözü kapalı...

Düşündü kış yakın,
evde odun yok
Tenekede yağ yok,
çuvalda un yok
Yok yoka karışmış;
tuz yok, sabun yok

Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini...

Çalışsa ne iş var,
ne cepte para
Dağ oldu içinde
büyüyen yara
Dikti gözlerini
karşı duvara

Takvim “Bayram” dedi,
silindi yazı
Adam “öyle” dedi,
bağrında sızı...

Döndürse yönünü
herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul,
yetim, hasta
Aylar, yıllar,
günler erirken yasta

Yer-gök “Bayram” dedi,
ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi,
evinden kaçtı...