Ankara Halk Ekmek ve Un Fabrikası AŞ ile Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri (Şeker-İş) Sendikası arasında, çalışanların yüzünü güldüren bir toplu iş sözleşmesi imzalandı. İmzalanan yeni sözleşme ile 400 işçiyi kapsayan ve 3 yıllık süreyi içeren iyileştirmeler, adeta bir dönüm noktası oluşturdu. Ekonominin zorlayıcı şartlarına, yüksek enflasyon oranlarına ve kırılgan piyasa koşullarına karşı işçilere adeta bir "nefes aldırma" operasyonu olarak nitelendirilen bu anlaşma, işçi hakları ve sendikal mücadele açısından örnek teşkil ediyor.

İlk 6 ay içerisinde yüzde yüz oranlarına kadar ulaşan ücret zamlarının yer aldığı sözleşme, işçilerin taban ücretleri, ücret zamları, sosyal yardımları ve diğer özlük haklarına yönelik önemli iyileştirmeler içeriyor. Bu iyileştirmelerin, işçilerin motivasyonunu ve verimliliğini olumlu yönde etkilemesi bekleniyor.

Ankara Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü Tamer Eski ve Şeker İş Sendikası Başkanı İsa Gök'ün de aralarında bulunduğu birçok yetkili ve sendika temsilcisinin katılım gösterdiği törenle imzalanan sözleşmenin detaylarına baktığımızda, bu gelişmenin işçi ve işveren ilişkileri açısından kritik bir adım olduğu ortaya çıkıyor.

Gök: “Görüşme Süreci Zorlu Geçti”

Gök, Bu sürecin zorlu geçtiğinin ve bir önceki Toplu İş Sözleşmesi’nden (TİS) gelen zorlukların yeni imzalanan sözleşme ile aşılmak istendiğinin altını çizdi. Sürecin verimli ve güzel yönetildiğini ifade eden Gök, işçilere dokunabilmek ve onların aileleriyle huzurlu bir geleceğe bakmalarını sağlamak amacıyla bu görüşmelerin ve iyileştirmelerin yapıldığını vurguladı.

2023 tarihinden itibaren en düşük çıplak net ücret 21 bin 500 TL’ye yükseltildi. Sosyal ödenekler günün ekonomik şartları göz önünde bulundurularak artırıldı. Çalışanlarımıza sözleşme süresi boyunca unlu mamuller satışından belli cirolara ulaşılması halinde ciro pirimi verilecek.” ifadelerine yer verdi.

Türkiye Genelinde Rol Model Olacak Bir Sözleşme

İşçiler, sözleşme ile sadece mevcut zamanda değil, geriye dönük haklarına da sahip olacaklar, bu da onların ekonomik anlamda bir nebze de olsa rahatlamalarını sağlayacak. Fakat burada önemli olan bir diğer nokta ise, işverenin işçi haklarına ve sosyal şartlarına gösterdiği bu duyarlılık. Bu, sadece Ankara Halk Ekmek Fabrikası için değil, Türkiye genelinde birçok işletme için rol model oluşturabilecek bir durum.

Bu gelişme, aynı zamanda işçi-işveren ilişkilerinde adil bir paylaşımın ve sürdürülebilir iş birlikteliklerinin nasıl sağlanabileceğine dair de önemli bir örnek teşkil ediyor. Şirketlerin, işçilerinin haklarını gözeterek, onlara daha iyi çalışma koşulları ve yaşam standartları sunması, sadece iç dinamikleri değil dış dinamikleri de iyileştireceği belirtildi.

Muhabir: Haber Merkezi