Yozgat Yudan Köyü'nden gelme, Ragıp Yüksel'in babası, Mustafa Sarı ve Aladdin Özer'in kayınbabası, Milli Eğitim'den emekli Osman Yüksel vefat etti. Şair ve yazar kimliği ile tanınan Osman Yüksel, pek çok önemli çalışmaya imza atmış bir isim olarak hatırlanacak. Merhum Osman Yüksel için bugün (17 Haziran Pazartesi) öğle namazını müteakip Çapanoğlu Camii'nde cenaze namazı kılınacak.

Yozgat sevdası ile tanınıyordu
Osman Yüksel, Yozgat'a olan sevdası ve renkli kişiliği ile tanınıyordu. Şair ruhu ve yazarlık yeteneği ile birçok kişinin gönlünde taht kuran Yüksel'in vefatı, ailesi başta olmak üzere, tüm sevenlerini derinden üzdü.
Osman Yüksel, eğitimci kimliğiyle de Yozgat'ta saygın bir yere sahipti. Milli Eğitim'deki görevinden emekli olduktan sonra da yazarlık ve şairlik kariyerine devam etti. Eserleriyle Yozgat'ın kültürel hayatına önemli katkılarda bulundu. Yüksel'in yazıları ve şiirleri, Yozgat'ın güzelliklerini, tarihi ve kültürel değerlerini yansıtarak okuyucularına aktardı.

Yozgat'a sevdalı bir duygu adamıydı
Ailesi, dostları ve Yozgat halkı, Osman Yüksel'in vefatı ile büyük bir kayıp yaşadı. Çapanoğlu Camii'nde kılınacak olan cenaze namazına, Yüksel'in ailesi, yakınları ve sevenleri katılacak. Osman Yüksel, aynı zamanda Yozgat'ta sosyal ve kültürel etkinliklerde aktif rol almış, birçok projede yer almıştı.

Osman Yüksel'in vefatı, Yozgat'ın değerli bir şahsiyetini kaybetmesi anlamına geliyor. Onun eserleri ve hatıraları, Yozgatlıların hafızasında yaşamaya devam edecek. Ailesi, Osman Yüksel'in mirasını yaşatmak için onun bıraktığı eserleri ve değerleri gelecek nesillere aktarma gayretinde olacak.

Yozgat halkı, Osman Yüksel'i son yolculuğuna uğurlarken, onun şair ve yazar kimliğiyle bıraktığı izlerin daima hatırlanacağını dile getiriyor. Osman Yüksel'in mekanı cennet olsun.
Yozgat Çamlık Medya olarak merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
YOZGATLI ÂŞIK YÜKSELİ (Osman Yüksel kimdir?)
1946 yılı Yozgat Merkez Yudan köyü doğumlu. Babası Feyzullah Efendi, annesi Zahide Hanım’dır
İlkokul mezunu olan Osman Yüksel, Ankara, Kırklareli, İzmir, İstanbul ve Tokat gibi şehirlerimizde gurbetçilik yapmıştır. Askerlik dönüşü Milli Eğitim Bakanlığında memuriyete başlayan Ozan Yüksel,1971 yılından itibaren Yozgat’ta memuriyete devam etmiştir.
Şairliği genlerinde gelen Osman Yüksel’in, Yozgat’ın Karga köyünden Dedesi Halim ve Yudan köyünden dayısı Adıgüzel Üngörmüş’ün de köy odalarında eğlence, toplantı ve düğünlerde şiir söyledikleri bilinegelmiştir. Yazılı bir kayıtta bulunmamaktadır.

DAR GÜLÜM GÜLÜM
Hastaymışsın haberini verdiler
Sardı yüreğimi zar gülüm gülüm
Perişan halime dostlar erdiler
Artık dünya bana dar gülüm gülüm
Haberi alınca karardı gözüm
Cayır cayır yandı çiyerim özüm
Ellerim duada hakkadır yüzüm
Kul derdine çare var gülüm gülüm
Dedim gel ilgiyi kes artık köyle
Bir ömür feryatla geçer mi böyle
Derdin neyse seni sevene söyle
Kara sevda çekmek zor gülüm gülüm
Yıllar yılı sevdan ille yaşarım
Rüyalar da ardın sıra koşarım
Senin aşkın dünyamdaki tek varım
Sevdan yüreğimde kor gülüm gülüm
Bülbül ettin hazin hazin öttürdün
Yanmaz yüreğimde duman tüttürdün
Veysel garanettin deve güttürdün
Yakmadı çöldeki har gülüm gülüm
Yükseliyi aşkın yakar ha bire
Gayri bu saf aşkı boyatmam kire
Gizli sevda tıksa dahi kabire
Aşikâr aşk bize ar gülüm gülüm
Osman Yüksel rüya gören badeli şairlerimizden değildir. Hayatı zor şartlarda yaşamış, geçim sıkıntısı şiir yazıp söylemesinde etkin olmuştur. Millî veznimiz hecenin tüm kalıplarında eserler veren şairimizin cesaretlenmesinde, Öğretmen Yılmaz Göksoy’un büyük etkisi vardır. Rahmetli Yılmaz Hoca’mı yakından tanıyanlardanım, Osman Yüksel’in şiirlerini yayınlayarak diğer isimsizlerin yolunu açtığı gibi şairimizin de rehberi olmuştur.
Ankara’daki görevi sırasında bazı ustaları tanıma şansına ulaşan Osman Yüksel 1974 yılına kadar Pervane mahlaslı şiirler yazmıştır. Rahmetli Üstat Osman Yüksel Serden Geçti ‘ye bir şiirini gösterdiğinde, ”iki Yüksel bir arada olmaz, bundan sonra YÜKSELİ olarak yoluna devam et” diyerek mahlasını vermiştir. O sohbetten sonra Şair Pervane eserlerini YÜKSELİ diye tapşırmaya başlamıştır.
DİL YARSI
Hak vaki olursa ismimi anma
Çıkmaz hal yarası yürekten zalıım
Olaki gün gelir barışır sanma
Çıkmaz kul yarası yürekten zalım
Bilmem derdin nedir benimle senin
Nedir ki garezin bilinmez kinin
Bir gün salacaya yatar bedenin
Çıkmaz dal yarası yürekten dalım
Hani benim yaprağımın dalıydın
Kabir toprağımın açan gülüydün
Gönül peteğimin sızan balıydın
Çıkmaz bal yarası yürekten balım
Gönül mahkûm oldu bil bu savaşa
Nice dertler sardın şu dertsiz başa
Yel ile döndürdün yazımı kışa
Çıkmaz yel yarası yürekten delim
Yüksel der âlemde mahkûmun oldum
Türlü dertlerinle sarardım soldum
Ağır sözle ezdin derbeder kuldum
Çıkmaz dil yarası yürekten gülüm
İrticalen şiir söyleme yeteneği bulunmayan Yükseli, ezberden kendi şiirleri ile usta âşık ve şairlerin şiirlerini bol bol okuyabilmektedir. Halk şairleri arasında bilinen ve uygulanan sanatları ile kalıp bilgiler şiirlerine yansımıştır.Ancak yörede gelenek fazla görülmediğinden Yükselî tarafından da bilinmemektedir.
Sorgun Ozanlar Derneği üyesi ve Yoşay-Bir Yozgat Şairler ve yazarlar birliği kurucu üyelerindendir. Edebiyat Fakültesi öğrencileri tarafından iki kere tez konusu edilmiştir. İl içi ve il dışı festival ve çeşitli etkinliklerde katılarak belge almıştır. Kültür Bakanlığımızın kayıtlı şairlerindendir.
AĞLAYAN BENİM
Ellerime bir top güller verince
Naz yapmadan İmdadıma erince
Küllenmiş özüme halı serince
Gönlümde duyguyla ağlayan benim
Sevdalım diyerek kafayı taktım
İnan ki gönülden abayı yaktım
Coşkun sular gibi çağlayıp aktım
Gönlümde sevgiyle çağlayan benim
Bu nasıl sevgi ki kalben yatıştım
Sevdan için toz toprağa katıştım
İnan ki kalbimden yandım tutuştum
Gönlümü sevdayla dağlayan benim
Kader aramıza çekti bir perde
Aradım mutluluk acaba nerde
On altı yasımda girdim bu derde
Kendimi kendimce bağlayan benim
Ey garip Yükseli dumanlı başın
Bilemem nerede kavim gardaşın
Taş başında pişmiş çileli aşın
Kahırlı kahırlı söyleyen benim

BEKLER MELEKLER
Orası rahmanın Şahadet yolu
Şehitler tepesi şüheda dolu
Türk kırar oraya dokunan kolu
Bitlis’ten Tatvan’a gelen yiğitler
Şehitlikte sizi bekler melekler
Vatansızlar vatan nedir bilir mi?
Kan akmayan toprak vatan olur mu?
Vatanı olmayan huzur bulur mu?
Bayrağa sarılıp gelen yiğitler
Şehitlikte resul sizleri bekler
Elbet ki düşmanlar canda alacak
Vatan için Mehmetçikte ölecek
Bu vatan türkün dür türkün kalacak
Vatan için mertçe ölen yiğitler.
Şehitlikte sizi şüheda bekler
Er vermez düşmana vatan taşını
Ordumuz dik tutar yurtta başını
Her Türk şehitlerin çeker yasını
İdlip’ten vatana gelen yiğitler
Şehitlikte sizi erenler bekler
Kardeş evlat sesi titretir arşı
Devletim dik durur dünyaya karşı
Analar gözlerden dökmezler yaşı
Alkanlar içinde gelen yiğitler
Şehitlikte sizi yarenler bekler.
Er babaları der sağ olsun vatan
Kör olsun sizlere bombayı atan
Senin ceddin Çanakkale’de yatan
Bayrağa sarılıp gelen yiğitler
Şehitlikte sizi atalar bekler
Yüksel der RAB sizi yanına aldı
Şehitlik unvanın yavruna kaldı
Size Türk milleti Fatiha saldı
Yurda şehit düşüp gelen yiğitler
Sizi Şehitlikte sunarlar bekler
Evli ve üç çocuk babası olan şairimiz halen Yozgat’ta ikamet etmektedir. Yayınlanmayı bekleyen çok sayıda şiiri vardır. Kendisine sağlıklı bir ömür diliyorum.
Yayınlanmış Kitapları:
1-Hoş kokan güller
2-Satır satır sevgi kıvılcımları
3-Vurdun zalim
4-Birliğe davet
5-Yükseliden son hitap
SORAMIYORUM
Nedir çektirdiğin bu onca çile
Sebebini dahi soramıyorum
Aşığım dedikçe düşürdün dile
Bu hali hayıra yoramıyorum
Şu garip yıllarca sevdanla yeldi
Yaşattığın mazi biranda öldü
Sarıldığın günler aklıma geldi
Hayalime tuzak kuramıyorum
Öğüt verdim dinlemedin sözümü
Evvel aşkım derken döndün yüzünü
Cayır cayır yaktın yanmaz özümü
Sevdam dedim damga vuramıyorum
Son sözün üstünde veresin karar
Bazıları çölde fil izi arar
Bil ki hakkımızda gıybet eden var
Dile düşme diye aramıyorum
Koca geniş dünya ne kadar darmış
Bilene ayrılık en acı zarmış
Demek yazgımızda ayrılık varmış
Yine de anmadan duramıyorum
Saf Yükselin sevgisini neyledin
Bilmem ki hakkımda neler söyledin
Sevdamı ellere ifşa eyledin
Açtığın yarayı saramıyorum
BU VATANI VERMEYİZ
Düşman türkü tuzağına çekse de
Kan veririz bu vatanı vermeyiz
Sırtımıza karlı dağlar çökse de
Can veririz bu vatanı vermeyiz
Uyan ey Mehmet’im erkenden uyan
Senin gayretlerin Allah’a ayan
Ordum o dağlarda gezerken yayan
Ten veririz bu vatanı vermeyiz
Düşman düşünürken sizlere hile
Dağlarda veriniz sizler el ele
Yüz bin gazi şehit versek de bile
Şan veririz bu vatanı vermeyiz
Tek düşman kalmadan varma karara
Elek vur haini her yerde ara
Uğratma yurdumu oğlum zarara
Ün veririz bu vatanı vermeyiz
Paklansın bu vatan sayende senin
Yüksel der bayrağım şanımdır benim
Vallahi Bu vatan eserin senin
Can veririz bu vatanı vermeyiz
Kan veririz bu vatanı vermeyiz
YÜKSELİ BABA
Bilgileri, Şairimiz Osman Yüksel ve yazılı kaynaklardan teminle siz okuyucularımızla buluşturduk. Gayemiz gizli değerlerimizin tanınmasıdır.
Yusuf Özcan