Toplum bir bunalım geçiriyor, kardeşlik duygusunu kaybetmiş durumda, insanlar ateş topu gibi ne zaman, nerede, nasıl patlayacagi bilinmiyor. Ne yazık ki dostluğumuzu kardeşliğimizi unutup bir birimeze düşman kesilebiliyoruz.
Oysa bizim dinimiz kardeşlik dinidir. Bizim dinimiz hoşgörü dinidir. Bizim Peygamberimiz hoşgörünün merhametin ve kardeşliğin timsalidir. Onun hayatını iyi okur ve yorumlarsak gerçek kardeşliği yakalamış oluruz.
Malumunuz olduğu üzere gerek siyasi konularda gerekse ticari konularda gerekse küçük tartışmalarda bu hoşgörüyü unutup Kardeşliğimize balta vurabiliyoruz. Kin ve öfkeyi öne çıkarıp kardeşlerimizi kırıyor hatta işi cinayete kadar götürebiliyoruz... Oysa cinayet bir kardeş katlidir ki dinimizin yasakladığı önemli bir konudur.
Yeryüzünde işlenen günahların en büyüğü şirktir, Allah'a ortak koşmaktır. Şirk'ten sonra ikinci dereceyi alan günah, masum bir insanın hayatına son verip, canına kıymak, onu öldürmektir.
Kendi ihdas ettiği haksız bahanelerle bir insanı öldürüp canına kıymak, Allah indinde o kadar büyük günah, o kadar dehşetli bir vebaldir ki, sanki öldürülen tek şahıs değil de, bütün bir insanlıktır...
Kur'an'da haksız yere bir cana kıyanın bütün insanları öldürmüş gibi ağır bir suç işlediği, bir insanın hayatını kurtarmanın da bütün insanlara hayat verme gibi yüce ve değerli bir davranış olduğu ifade edilir (el-Mâide 5/32).
Bunun için de İslâm'da adam öldürme (cinayet) büyük günahlardandir.
Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde devamlı kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.
İslâm dini, insanı yaratılanların en değerlisi ve üstünü, insan hayatının korunmasını da dinin temel amaçlarından biri saymıştır. Kur'an'da haksız yere bir cana kıyanın bütün insanları öldürmüş gibi ağır bir suç işlediği, bir insanın hayatını kurtarmanın da bütün insanlara hayat verme gibi yüce ve değerli bir davranış olduğu ifade edilir (el-Mâide 5/32).
Bunun için de İslâm'da adam öldürme (cinayet) büyük günahlardan birini teşkil eder. Haksız yere ve kasten mümin bir kimseyi öldürenin, -yakınlarının talebine bağlı olarak- dünyada kısasen öldürüleceği (el-Bakara 2/178; el-İsrâ 17/33), âhirette de ebedî cehennem azabıyla cezalandırılacağı, Allah'ın gazap ve lânetine uğrayacağı bildirilmiştir (en-Nisâ 4/93).
Bizler bir medeniyetin temsilcileriyiz. Bizler dünyaya adaleti insanlığı ve merhameti hakim kılmış Türk İslam medeniyetinin temsilcileriyiz. Ne kendimize ne de başkalarına zarar vermekten Allah'a sığınırız.Kardeslerimizi kırıp inciltme, dögüş, kavga bize yakışmaz. Öfkenizi frenlemek sakin olmak ve olaylara hoşgörü ile yaklaşmak dinimizin temelidir. Çünkü bizim dinimiz kardeşlik dinidir. Atalarımız der ki: Öfkeyle kalkan zararla oturur. Olay aynen böyledir öfke iki tarafı da kırar mahveder. İki dünyamızı yıkmaya bir anlık öfke değerli dostlar,?...ve öfkeyle kalkan zararla oturur; Rüzgar eken de malesef fırtına biçer!...