İnsan hayatının en hareketli en heyecanlı ve coşkulu dönemi gençlik dönemidir. Gençlerin topluma faydalı, dindar, edepli, hayâlı, faziletli yetişmeleri için bir rehbere ihtiyaçları vardır. Kendi başlarına yol ve hedef seçmeleri çok zordur. Bu rehber aile okul ve iyi arkadaşlarıdir.

Yanlış ve tehlikeli yollara sapmamaları için başta anne- babalari, birinci derecede çocukların terbiyesinden sorumludurlar. Sonra okul sonra da arkadaşları.

Terbiye çocukluk çağında başlar. Onlara ilk rehber anne ve babadir. Din, îman, ahlak ve terbiyeli olma duygusunu anne ve baba aşılar. Allah ve Resûlullah sevgisini çocukların kalplerine ebeveyn yerleştirir. Sonra okul ve çevre gelir. Bâzı gençlerimiz ilim, irfan, edep, ahlâk dersleri alarak iyi bir şekilde yetişirken, bâzıları da aileden aldığı din ve ahlâk güzelliklerini kaybediyorlar.Tabi ki hayatı da kaybetmiş oluyorlar. Bu kötü alışkanlık çevre ve arkadaş duygusundan kaynaklaniyor.

Sokakta, îman ve ahlâk yönünden, hayat anlayışı ve tarzı bakımından aileden alınan terbiyenin tam tersi veriliyor. Allah ve insanlık sevgisi yerine putperestlik ve tabiatçılık öğretilince gençler ne yapacaklarını şaşırıyorlar! Hatta bir kısmı ateist bile oluyor. Kötü alışkanlıklar sokakdan kazanılıyor.

En büyük zararı da kötü arkadaşlar veriyor. Günümüz genci bir ahlaki bunalım yaşıyor.
Görüp yaşadığını doğru zannedip ona sarılıyor. Onlara önder olmaz isek kötü arkadaşlarla kötü alışkanlıklar kazanabilirler. Bunda onlarin suçu yok biz suçluyuz demektir. Çünkü onlara iyi bir rehberlik yapamamişizdir.

Sosyal medya alışkanlıği, bilgisar bağımlılığı gençleri tutsak hale getirdi. Okulun ve eğitimin önüne geçti. Bir şekilde bu bağımlılığa dur diyemezsek onları kaybederiz.

Zaman zaman dile getiriyoruz milli kimlik ve milli kültür duygusundan bahsediyoruz. Bu da ancak güzel eserleri okumak ve iyi bir arkadaşla mümkün olabilecektir.

Yazık ki bugün gençlik sapkın ve yanlış fikirlerin tutsağı haline gelmiştir. Ahlaki kirlilik bagimlik ve özenti onları tutsak etmiş bizim gozetimimizden de çıkmış durumdalar. Ahlaksızlık yaygınlaşıyor kötü alışkanlıklar yaygınlaşıyor inançsızlık onları zehirliyor. Kötü alışkanlıkların esiri haline gelmiş olan bu çocuklara sahip çıkmak hepimizin milli ve ahlaki görevidir.

Zaman zaman bu konulara deginiyoruz. Çünkü sokakta gördüğümüz bazı çirkinlikler var. Gencecik kız çocuğu sigara içiyor, ahlaksız hareketler yapıyor biz bunlara seyirci kalıyoruz. Niye aman bize bir kötülükleri dokunmasın diye...

Sıkıntı çok fazla çocuklarımıza milli kimlik kişilik ve ahlak güzelliği kazandiralim. Güzel elbiseler almak güzel yedirip içirmek yetmiyor: hem bu dünyası hem de ebedi alemi için onlara dini ve ahlaki güzellik kazandırmak gerekiyor....