Mağarada bulunan sarkıt-dikit gibi oluşumlar tarih boyunca su altında kaldığından atmosferik değişimlerden etkilenmeden günümüze kadar ulaşmıştır.
Su altında kalan oluşumların, küresel iklim değişikliği öncesinde oluştuğu, bünyelerinde önceki buzul çağına ilişkin bütün hidrolojik ve atmosferik verileri saklı tuttuğu anlaşılmıştır. Gilindire Mağarası, bu özellikleriyle yaşanmış son iklim değişikliğine ilişkin, Doğu Akdeniz’de bulunan tek kayıt noktasıdır. Bu özellikleri nedeniyle mağara yerbilimciler tarafından eşsiz olarak kabul edilir ve bir laboratuvar niteliğindedir. Mağara turizm açısından da değerlendirilebilir olması nedeniyle 2013 yılında milli parklar kanunu kapsamında “Gilindire mağarası tabiat anıtı” adıyla tescil edilmiştir.
Gilindire Mağarası’nın bir diğer özelliği de antik dönemde biliniyor olması. Mağarada bulunan tatlı sudan faydalanmak isteyen ve bulunduğu yerdeki küçük limana demirleyen gemilerden kaldığı düşünülen geç neolitik döneme ait seramik buluntuları mağaranın eski dönemlerde kullanıldığını gösteriyor.
Gilindire Mağarası çok değil, bundan 8 – 10 sene önce bir çoban tarafından tesadüfen keşfedilmiş. Aydıncık’ın denize dik inen kayalık yamaçlarında keçilerinin peşinde dolanan bir çoban, yakıcı Akdeniz güneşinden saklanacak bir kovuk ararken, bir kirpi fark eder. Kirpi, çalılıkların arasından geçip kayalıkların arasında gözden kaybolur. Kirpinin nereye kaybolduğunu merak eden çoban onu izler ve bir insanın ancak geçebileceği kaya deliğinden geçerek mağara ağzına adım atar. Aynı zamanda Aydıncık bölgesinin çok önemli bir doğal mirasını keşfetmiştir
Bir hidrolojik rejim değişikliğiyle, mağarada bulunan sarkıt-dikit gibi oluşumların, su altında kalarak, atmosferik değişimlerden etkilenmeden günümüze kadar ulaşmıştır. Su altında kalan oluşumların, küresel iklim değişikliği öncesinde oluştuğu, bünyelerinde önceki Buzul Çağı'ne ilişkin bütün hidrolojik ve atmosferik verileri saklı tuttuğu anlaşıldı. Gilindire Mağarası, bu özellikleriyle yaşanmış son iklim değişikliğine ilişkin, Doğu Akdeniz'de bulunan tek kayıt noktasıdır. 2013 yılında tabiat anıtı olarak tescil edilen mağara, 2021'de tabiat parkı ilan edildi.
Akdeniz'e sıfır konumda yer alan Gilindire Mağarası, en az 30 milyon yıl önce oluştuğu düşünülen bir doğa harikası olarak karşımıza çıkıyor. Mağara, bir çobanın kirpiyi takip etmesi sonucu keşfedilmiş ve turizme kazandırılmış. Yenilenen girişi, ışıklandırması ve 351 basamaktan oluşan merdivenleriyle mağaranın içerisindeki 'Aynalı Göl' ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

GİLİNDİRE MAĞARASI NEREDE?

Mersin-Antalya D-400 karayoluna 1,5 kilometre mesafede yer alan Gilindire Mağarası, Sancak Burnu ile Kurtini Deresi arasında bulunuyor. Mağaranın içerisinde buz sarkıtları gibi doğal oluşumlar göz alıcı bir atmosfer sunuyor. 'Aynalı' adı verilen göl ise mağaranın sonunda ziyaretçilere muhteşem bir sürpriz yaşatıyor.

GİLİNDİRE MAĞARASI'NIN HİKAYESİ

Mağaranın tescil edildiği 2013 yılında yapılan incelemelerde, mağaradaki doğal oluşumların su altında kalarak atmosferik değişimlerden etkilenmeden günümüze kadar geldiği belirlendi. Bu oluşumlar, önceki buzul çağına ait hidrolojik ve atmosferik verileri bünyesinde barındırıyor. Mağara, 'Gilindire Mağarası Tabiat Anıtı' olarak tescil edilmiş ve 2021 yılında tabiat parkı ilan edildi.