Kamuoyunda “Mutlu Öğrencilerin Okulu” diye bilinen Tunalı Akademi Özel Okullarının sahibi Doğan ERDOĞAN, hemşehrileri ve misafirlerine kuş sütünün eksik olduğu efsane bir kahvaltı ikram etti.

Her seviyedeki öğrencilerin ferdi potansiyelleri keşfedilerek, ruhuna ve kapasitesine uygun öğretmen ve eğitim araçlarıyla çok yönlü gelişim startlarının başlatıldığı, alanında tek ve ilk bir modelle en donanımlı uzman kadroları istihdam edip, en modern teknolojik yeniliklerle donattığı okulunda fırsat eşitliğini gözeterek sunduğu bilimsel öğrenme ortamı, ülkemizin ünlü okulları ve yurtdışından birçok özel okul tarafından da örnek alınıyor. Hatta Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD’in uluslararası öğrenci değerlendirme programı PİSA yetkililerinin dikkatini de çeken Tunalı Akademi Özel Okulları bilgi üretme ve bilim adamı yetiştirme otağı olarak görünüyor. Tüm ilim, bilim, iletişim ve etik ilkeler konusunda transkripti yüksek, karnesi başarılarla yüklü idealist öğretmenler seçilerek, her branşta cevher öğrencilerin yetiştirildiği muhteşem bir altyapıya sahipler.

Bizimde davetle onurlandığımız o kahvaltıda dikkatimi çeken ilginç bir olayı anlatmak istiyorum. Okulun sahibi Doğan ERDOĞAN dahil, tüm öğretmen, öğrenci ve personeller, kalabalık misafirlerine kendi elleriyle tabak tabak yemek, çay ve ikram servisi yaptılar. Süslü masalara, resimli mozaiklere, tertemiz örtülere dökülen yemekler, çaylar, içeride-dışarıda oluşan araç trafiği, düşen-kırıklan tabak-bardak, hiç birinin yüzüne küçücükte olsa bir memnuniyetsizlik ifadesi olarak yansımıyordu. Anında temizleniyor, yenileniyor, takviye ediliyordu. En cömert ikramları ise güleryüzdü. Karşımda oturan emekli bir eğitim bürokratı şöyle diyordu; “Bu okulun insan kalitesini görüyormusunuz, kargaşayı, karambolü, dağınıklığı, kırılanı, döküleni tevazuyla düzeltmeleri ne kadar profesyonel. Rehberlik hizmeti ve ayıp örtme erdemi işte bu fazilette olmalı. Türkiyenin en edepli, en başarılı öğrencilerinin bu okulda yetişmesi tesadüf değil. Şu kaliteye, şu kalibreye, şu konsepte bakarmısınız.” Diyordu.

Tüm misafirler aynı görüşteydi; İşadamı Ramazan İLER diyordu ki; “Doğan Beyin ülküsü, ilkesi ve ülkesi için yapamayacağı fedakarlık yok. Okulu, öğrencisi, öğretmeni, çalışanları hepside ulusal ve uluslararası düzeyde saygın, güvenilir ve örnek bir eğitim kurum olduklarını kısa zamanda ispatladılar. Burdaki çocuklar sadece sınavlara değil, hayata da hazırlanıyor. Bakın tatil olmasına rağmen tüm öğretmenler, öğrenciler koşarak gelmiş kendi evlerindeki konuklarına hizmet eder gibi servis yapıyorlar.” Diyordu.
Çok güzel bir ortam, çok zengin bir menü, çok şık bir sunum konseptleri vardı. En cazip olanıda yöresel lezzetlerdi. Omaç, saya çöreği, çokelikli işli, el yapımı börekler ve gözlemelerle guvermiş çanak pendiriydi. Onlarca çeşit peynirler, bahçe bitkilerinden teşkil acılı-acısız organik menemenler, marmelet, reçel, bal, zeytin türleri, kuru yemişlerden meyve kokteyllerine, aromatik meyve sularından, ayran ve gazlı içeceklere saymakta zorlandığım bol çeşitli bol muhabbetli, rengarenk, muhteşem üstü bir kahvatı sofrasıydı.

Kahvaltı sonrası öğrenciler bize okullarını gezdirdi. Mutfağından yemekhanesine, lavobalarından, laboratuvarlarına, ferah sınıflarından geniş koridorlara, güvenli bahçelerinden donanımlı atölyelerine hepsinede hayran kaldık. Bu temizlikte, bu titizlikte, bu dizayn ve estetikte bir okul ben ömrümde görmedim.
Helede robotik kodlama, yapay zeka, çini-seramik, satranç, pinhole, resim-ebru-ahşap-kukla-mini mühendislik, havacılık, dron, Anadolu ve Dünya Tarihi, taşlar, ziraat, iz bırfakan uygarlıklar, mental aritmetik, hızlı okuma, anlama-kavrama, tiyatro-müzik-drama, gazetecilik-astronomi-arkeoloji, bilim adamları vs. gibi onlarca başlıkta tarifi imkansız öğreti atölyelerini herkes şaşkınlıkla izledi.

Keçiören Tepebaşı, Sanatoryum Caddesi Foça Sokak 91 numarada faaliyet gösteren bu efsane okula Ankara’nın her semtinden talep olduğu gibi Ankara dışındandan da ilgi yoğun. Tabiiki başarı skalaları emsalsiz bu lider kurumun, hoşgörü, sabır-sebat ve mücadeleleri, evliyalar ruhunu andıran nezaket ve zarafet sahibi efsane öğretmenlerinin sayesinde Tunalı Akademi Özel Okulları ismi kendiliğinden markalaşmış ve dünyaya bir eğitim modeli ve ekolü kendiliğinden oluşmuş.
Hayırsever kimliği, açık sofrası, cömert gönlü ve vizyoner projeleriyle el attığı her branşta dürüst ticaretin sembolleşmiş abidevi şahsiyeti olarak tanınan İşadamı Doğan ERDOĞAN Yozgat Aydıncık Kazankaya köyünden. Emeği ve erdemiyle hemşehri kimliğimize sayısız saygınlıklar kazandıran bu hemşehrimize sordum; “Okulunuzda öğrenim gören bir öğrencinin eğitim, rehberlik, sosyal aktivitiler, bilimsel geziler, kişisel gelişim programları, yemek vs. sizden aldığı hizmetlerin karşılığı trilyon olsa yetmez. Nedir bu finansal sırrınız?” dedim. Dediki; ”Biz zaten kendimize ve ülkemize en değerli insanları kazandırmakla trilyonlar üstü bir kazanç elde ediyoruz. Eğitim tam bir hayır ve gönül işidir. Bu sözüm asla bir slogan değil yürek derinliğinden gelen bir ifadedir. Bakın burada benle birlikte hizmet eden öğretmen ve öğrencilerimiz görevleri olmadığı halde kendiliğinden gelip hizmet ediyor. Karekterlerindeki kalite ve mütevaziliği, iletişimlerindeki görgü, saygı ve edebi herkese nasıl hissettiriyorlar, bu insanların herhangi bir kötü yöne evrilmesi sizce mümkünmü.” Dedi.
Tabiiki gururlanmamak elde değil. Bir Yozgatlı ruhu ve vizyonuyla tasarladığı okulunu, eğitim camiasının en güzide okulu, en efsane ekolü, tüm öğretmen ve öğrencilerin en vazgeçilmez idolü yapmış. Tunalı Eğitim Özel Okulları yerli-yabancı tüm güzel gönüllere de adeta birleşme noktası olmuş. Milli ve manevi değerlere sadakat, doğa ve insanlara koruma duygusu, sevgi, saygı, bilgi ve görgünün en samimi içselleştiği, her ülkeye örnek evrensel bir insan yetiştirme kurumu olmuşlar.
Güzel insanlar hangisi patron, hangisi öğretmen, hangisi çalışan inanın belli değildi. Bir aile sıcaklığında eşsiz bir saygı hiyerarşisi ve emsalsiz bir güleryüzle ağırlandık, uğurlandık. Teşekkürler Doğan ERDOĞAN Hocam, teşekkürler kıymetli öğretmenlerim, Tunalı Akademinin saygıdeğer emektarları, pırlanta öğrencileri. Hepinizde o eşsiz misafirperverliklerinizle herzaman baştacımız, herzaman gönüllerimizde olacaksınız.
Maaşallah sizlere, saygılarımla..