Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Gülşehri Beldesi’nde yaşanan işçi kıyımı, sadece bir yerel gelişme değil; Türkiye’nin dört bir yanındaki belediyelerde sessizce yaşanan bir acı gerçeğin özeti oldu adeta.
İşçi kıyımı diyorum, hangi gerekçelerle olursa olsun işçi çıkarılması ‘kıyımdır’ ve maalesef bu durum tüm siyasi partilere ait belediyelerde bir şekilde yaşanıyor.
Gülşehri Belediye Başkanı, maaşları ödeyemediği için çareyi bazı işçileri işten çıkarmakta buldu. Sürecin belediye meclisi kararıyla ve kura çekimiyle yapılmış olması kulağa "hakkaniyetli" gelebilir. Ancak asıl sorun bu adımda değil, bu noktaya neden ve nasıl gelindiğinde saklı.
Bir kıssadan hisseyle detaylandıralım konuyu isterseniz:
“Bir gün bir köylü, komşusuna kızıp kümesindeki tavuğu pişirip köpeğe yedirir. Aylar geçer, komşuluk barışır ama tavuk geri gelmez.”
Belediyelerde yaşananlar da işte bu kıssayı andırıyor.
Seçimden önce alınan plansız personel, artırılan maaşlar, yandaş kayırmacılığı, görevini değil koltuğunu düşünen başkanlar... Şimdi herkes barışmak istiyor ama o tavuk –yani işçinin geleceği– geri gelmiyor.
Evet, Gülşehri’nde işten çıkarmalar oldu.
Ama sadece Gülşehri mi?
Sessizce diken üstünde oturan kaç belde, kaç ilçe belediyesi var?
Başkanlık koltuğunu seçimden hemen önce “kadroları şişirerek” bırakanlara ne demeli?
Giderayak belediyeyi borca sokup “Seçimi kaybedersem aldıklarım bana kâr” zihniyetiyle hareket edenler vebal taşımıyor mu? Bir de şu var; belediyeyi borç içinde bırakıp sırra kadem basanlar, şimdi ne yapıyorlar?
Geride kalan başkanlara halk “çöz” diye baskı yaparken, sorunun kaynağını hatırlayan yok.
Siyasette şeffaflık diyoruz ama çoğu zaman "şehre zarar" veren şehrül-eminler hafızamızdan kolayca silinip gidiyor.
İşçi kardeşim, bu gidişat seni doğrudan etkiliyor. Başkan, bu enkazı üst lenmek zorunda kalıyor.
Ama biz, bu tablonun arkasındaki sorumluları unutursak, aynı filmi yeniden ve defalarca izleriz.
Peki şimdi net bir soru!
Yozgat’ta işten çıkarılan belediye işçilerinin vebali kimin?
Yeni başkanların mı, yoksa giderayak ‘şirin’ görünen eski başkanlarının mı?
İşçi kıyımı, insanları ekmeğinden etmek nedir?
Unutmayalım;“Zulüm ile abad olanın, sonu berbad olur.”
Belediye başkanına koltuğu, işçiye ekmeği, halka hizmeti emanet eden bu millet; emanete ihanet edenleri de, sabırla görevini sürdürenleri de unutmaz.
Gülşehri bugün için görünen yüz, bu anlamda Hizmet-İş Sendikası Başkanı Ferman Zararsız mücadelesini sürdürüyor.
Geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir belediye başkanının işçi eylemine gösterdiği tepkiyi hala unutmadık.
Ki, farklı belediyelerde mobbing başta olmak üzere çeşitli sebeplerle insanlar işinden, aşından oluyor? Bu devran böyle gelmiş böyle gider mi, gitmesin abi, gitmesin!