Kuşaklar arası uçurum her geçen gün açılmakta, önüne gecememekteyiz. Bunun onlarca sebebi sayılabilir. Ama en önemlisi Yokluk Çeken Bir Neslin Varlık Çeken Çocuklarına HAYIR sözcüğü soylenmemesinden kaynaklanmaktadır.

Eskiden özel gunlerimiz olur hediyeler o zamanlar alınırdi. Mağazada babasının peşinden şirin şirin koşan bir kız çocuğunu düşünün( yaklaşık 4 yaşlarında ) ihtiyacı olmayan sırf hoşuna gittiği için bir malzemeyi almış babasına şirin şirin sözcüklerle eşyayı gösteriyor ama bunu yaparken o kadar tatlı tatlı konuşuyor ki aldırmak için babasına baskı yapıyor.

Babası o an olumsuz bir kelime kurdugunda o şirin çocuk bir anda. .... koptu gitti yerine sanki büyümüş küçülmüş bir kız olu verdi. Mağaza sesi ile inliyor. ... Büyük bir travma aslında bu. O kız çocuğuna ben aslında bir suç bulmuyorum. Neden mi HAYIR demek bazen evet in önemini artırır. Alınan kararların, alınan eşyaların daha kıymetli olmasını sağlar.

Değeri bilinmeyen herşey birgün yok olmaya mahkumdur.

Işte bütün bu sebeplerden belkide hedefi olmayan, öğrenim hayatı bittiği halde hala ne olacağına geçimini nasıl sağlayacağını bilmeyen bir nesil ortaya çıkmakta. Çocuklar eğitim hayatı bitmez ama annelik babalık onlar ile ömür boyu devam eder.

Bu yüzden çocuklarınıza iyilik yapayım derken aslında onlara zarar veren davranışlar yapabilirsiniz. HAYIR bazen işte bu kadar önemli bir sözcük olabilir. Aslında hayatın her kademesinde bu böyle, ama çocuk eğitiminde telafisi hiç bir zaman olmayan bir eğitim süreci. O yüzden çocuklarımızın herşeyi öğrendikleri ilk çocukluk dönemleri kopyala yapıştır olduğu için anne-baba onlar için hep model olmuştur.

Telafisi olmayan çocuk eğitiminde HAYIR DIYEBILMEK, güveni, gücü, değeri oluşturan en önemli bir basamaktir. Ergenlik dönemine geldiğinde yetişkin biri olduğunda hala sizden birseyler bekleyen bir çocuk haline gelebilir. Sizi eleştiren, hep bi beklenti içinde olan bir nesil olabilir...