Öğrenciyiz köyden gelmişiz yaman bir kış mevsimidir. Okula gidiyoruruz, köye ancak hafta sonları dönebiliyoruz. Köylü
çocuğu olduğumuz için de imkanlarımız kısıtlı. Odun yok kömür yok ekmek bulmakta bile zorlanıyoruz. Kaldığımız eski ahşap bir bina her tarafından rüzgar esiyor üşüyoruz.

Evde ekmek kalmadigi zaman köyümüz Kırım' a haber gönderiyoruz bize ekmek yollasinlar diye... Rahmet dedem sağ ona güveniyoruz dedem bizi aç bırakmaz diye...Köyden yufka ekmek gelecek biz de bayram edeceğiz, en az bir hafta ekmek almayacagiz. Okul harçlığı mı ne gezer para istemeye utanıyoruz onlarda yok ki bize göndersinler?

Köylülerimizle babama haber gönderiyorum: Bize ekmek getirsin evde yiyecek ekmeğimiz kalmadı diye...

Babam Allah'ın adami yalnız gelemez amcaoglu Alaaddin Onbaşı onun en yakın arkadaşıdir. Alaaddin emmi ile bir eşek odun yükleyip yola koyulurlar. Köyden odun getirmek o zamanlar yasak Orman Kanununu devreye giriyor...

Yozgat'a yaklaşıp Çatakbogazina inince ormancılar bunları yakalıyor yasak odun getiriyorsunuz diye... Babam yalvarıyor yakariyor çocuğuma okul harçlığı vereceğim odun kesmedik devletin verdiği odunu getiriyoruz dese de laf anlatamiyorlar...

Ama Orman Kanunu bu, ormancılar onları dinlemiyor bile tutuklayıp bir de mahkemeye çıkarıyorlar. Ormandan odun kesme yasak satma da yasak getirenin odununa elkonuyor Eşşek ya da vesait neyse onu da satliga çıkarıyor!..

Köyümüzde meşe çok olduğu için devlet her yıl belirli bölgeyi kesmeye izin veriyor, köylü de yakacağını oradan getiriyor. Babamın getirdiği odun da oradan gelme...

Bunlar mahkemeye çıkınca hakim soruyor bey amca ormandan odunları niye kestiniz. Babam doğrusunu anlatıyor. Peki parasını ne yapacaksın diyor. Babam da okulda okuyan bir oğlum var ona ekmek parası verecektim diyor.

Hakim gülüyor bunu Ormancilara söyledin mi diyor. Söyledim efendim dinlemediler deyince: Ormancilara dönüm be adam bak adam çocuk okutuyormuş ona harçlık verecekmiş utanmadiniz mı bu tutuklamaya diye kızınca ormancılar suspus oluyorlar.

Hakim sonra Ormancilara seslenerek bu adamın odununu satın parasını kendine teslim edin eşeğini de bırakın diyor (sert bir ifade ile).

O günleri - kış ve okul günlerini hatırladıkca üzülüyorum. Şimdi bizim çocuklarımız ekmeği, arabayı, evi barki beğenmiyor. Hatırlıyorum da lise bitene kadar üzerinde montun yoktu ayağımda düzgün bir ayakkabı yoktu; hepsinden önemlisi kalacağımız ev yoktu, evimizde ekmek yoktu...

Öğretmenler Günü yaklaşıyor o fedakar o cefakar öğretmenler olmasaydı biz bugün okumuş nesil olamazdık. Babamı, Alaaddin Onbaşıyı, O Hakim efendiyi ve bize her türlü desteğini veren öğretmenlerimizi rahmetle minnetle ve saygıyla yad ediyoruz. Sizler bizim baş tacımizsiniz Allah sizlerden razı olsun ... Davanız için hiç bir şeyi bahane etmeyin Allah sizin yanınızdadir. Yeter ki siz ihlâslı ve dürüst olun.