Başarıya giden yol bir akademisyenin çalışmalarına hız katacak en önemli faktördür. Başarı nasıl elde edilmeli, başarılı olmakla ne kastedilmeli, başarı kendiliğinden mi gelir yoksa yılların birikimi sonucunda mı elde edilir, kısa vadede elde edilen bilgiler bir akademisyenin başarı ölçütü sayılabilir mi, akademide yapılan her çalışma bir başarı göstergesi midir yoksa akademisyenin zaten yapması gereken işler midir? Bu soruların cevaplanması akademide başarıya giden yolun ne olduğu konusunda akademisyene rehberlik edeceği kanaatindeyim.
Kısaca yukarıda bahsedilen sorulara değinmek gerekirse “başarı nasıl elde edilmeli?” soru ise ile başlayalım. Başarı, hedeflerin gerçekleştirilmesi doğrultusunda gösterilecek olan gayretlerin ve çalışmaların bir bütününden oluşmaktadır. Bu gayret ve çalışmalar sadece teorik anlamda kalmayıp somut olarak yarar sağlamaya yönelik olmalıdır.
Peki “başarılı olmakla ne kastedilmeli?”. Akademide başarı konusunda, yapılan çalışmaların azlık-çokluk miktarına bakmak yerine etkililik derecesine bakılmasından yanayım. Zira akademi camiasında oldukça fazla akademik derginin yayın yaptığı ve akademisyenlerin de makale yazma konusunda istekli oldukları görülmektedir. Ancak bu kadar çok akademik derginin olmasına ve makalelerin yazılıyor olmasına karşın bu çalışmaların akademik etki bakımından katkısının aynı oranda olmadığı da görmezden gelinmeyecek bir gerçek. O halde burada esas odaklanılması gereken konu yapılan çalışmalardaki etkililik derecesidir. Akademik bir çalışmanın somut gerçeklerle ne denli örtüşüyor olması o çalışmanın etkililik derecesini de o ölçüde artıracaktır.
“Başarı kendiliğinden mi gelir yoksa yılların birikimi sonucunda mı elde edilir?”. Elbetteki yıllar sadece insan yaşını artıran bir faktörün ötesinde insana olgunluk ve pozitif anlamda değer katmalıdır. Sadece yıllarca bir işte bulunuyor olmak o işi yapanın işinde ehil bir kimse olduğu anlamını da taşımaz. Eğer insan, yıldan yıla çalışmalarının üzerine birşeyler katarak hem çalışmalarında bu birikimlerini yansıtıyor hem de örnek teşkil edecek karakter düzeyine ulaşabiliyorsa yılların birikimi o insana başarıyı da beraberinde getirir.
Bilgi ve teknoloji çağında bulunduğumuz 21. Yüzyılda internet ve bilişim teknolojilerinin katkılarıyla bilgiye ulaşma yolları da oldukça kolay bir hale geldi. Neredeyse oturduğu yerden bir makale üretir hale gelen akademisyenlerin olduğunu söylememe gerek yok aslında! Bu da beraberinde “kısa vadede elde edilen bilgiler bir akademisyenin başarı ölçütü sayılabilir mi?” sorusunu akıllara getirmektedir. Şunu söylemekte yarar görüyorum. Muhakkak ki çağımızın getirdiği yenilikleri takip etmek ve bunlardan istifade etmek gerekir. Çünkü hem çağa ayak uydurmak hem de çağdaş yaklaşımları da çalışmalarda kullanarak yenilik sunmak adına teknolojiden faydalanmak her alanda olduğu gibi akademide de gereklidir. Ancak bilgi ve tecrübenin tam anlamıyla oluşabilmesinin, aktif olarak kullanıma sunulmasından ve bir fayda sağlayacak somut bir araç haline getirilmesinden yanayım. Yine söylemeden geçemeyeceğim: “bilgiye ulaşmak zaten günümüzde çok kolay bir iş ve bunları evirip çevirip yeni bir şeymiş gibi sunmanın kimseye bir faydası dokunmaz!”
Son olarak “akademide yapılan her çalışma bir başarı göstergesi midir yoksa akademisyenin zaten yapması gereken işler midir?” sorunu ele almak istiyorum. Sayın Rektörümüz Prof.Dr. Ahmet Karadağ hocam bir konuşmasında “akademi boşluğu kaldırmaz, akademide durağanlık yoktur, devamlı birşeyler üretmek gerekir” demişti. Sayın Rektör hocamın bu sözünün biz yeni nesil akademisyenler için akılda her daim hatırlanması gereken bilgiler olduğuna yürekten inanıyorum. Bu bağlamda akademide durağan olmamak gerekir ve birşeyler üretmek gerekir. Üretirken de muhakkak yapılacak işlerin ait olduğumuz topluma ve kuruma fayda sağlayacak nitelikte olmasının akademisyenin yapması gereken asli görevi olduğu kanaatindeyim.
Çalışan, gayret eden ve üreten bir ülke olma yolunda 2023 hedeflerine milletçe kenetlenmiş durumdayız. Bu inanç ve gayretle bizler de Yozgat’ımızın büyümesine ve gelişmesine katkı sağlamak adına Bozok Üniversitesi akademisyenleri olarak bu uğurda misyonumuz olan “Kararlılıkla Başarıya” daha fazla inanarak çalışıp üretmeliyiz.