Yarabbim.. Hikmetinden sual olunmaz ama neden heryeri benzer standartta yaratıyorsun da, Kemaliye’ye gelince özendikçe özeniyorsun. Heryere iyi-kötü, alim-cahil, cimri-cömert, akıllı-deli herçeşidinden insan serpiştiriyorsun da Kemaliye’ye niye kainatın en pırlanta, en kral, en asil ve en candan değerlerini dolduruyorsun.

Rıfat Çakır Kemaliye (1)

Yav Güneşin bile burda bir acayip ışıltıda. Yağmurun sanki başka bir rahmetle yağıyor. Çiçeklerin en görseli, meyvelerin en ballısı, nimetlerin rayihalısı, bitkilerin en aromatiği niye hep burda. Toprağın bereketli, suların berrak, canlıların şen, fertlerin gönülden, tabiatın cennet; biz noördük de sana tüm güzellikleri götürüp Kemaliye’ye yağdırdın.

Tabiiki nazireli serzenişim hayranlığımdan güzel insanlar.. Edebi metinler, duygulu yazılar ve mitolojik efsanelerde hayranlık uyandıran bir doğal güzellik tarif edilirken genellikle hep “Saklı Cennet” tanımı kullanılır. Bu tarif ve tasvirler layık olsun olmasın estetiği görsel her yer için tekrarlanınca ufkumuzdaki cennet tanımı flulaşır, cazibesi kaybolur, gönüllerde de sıradan bir hal alır. Öyle ya her yere de saklı cennet denilmez ki değil mi?..

Rıfat Çakır Kemaliye (9)

İşte biz romantik tasfirlere, egzotik hikayelere, epik şiirlere, gezi makaleleri ve söz sanatlarına konu olan bu Saklı Cennetin gerçeğini kendisi de bir Kemaliyeli olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sevilen personeli Gülay Gülbay Hanım sayesinde gördük gibi.

Gülay GÜLBAY Hocam elit ünvanların iştirak ettiği bir çok kültürel toplantıda, ülke yararına harcanan kutsi emeklere örnek olarak Kemaliye Belediye Başkanı Erdem ATMACA, Dernek Başkanı Fatih ÇETİNKAYA, Kültür Emektarları Şevket GÜLTEKİN, Dilşat ÖZPAN, RAGIP Bey, Ressam Özgür SARP, Yazar Lütfü ÖZGÜNAYDIN, Musikişinas Mustafa TAŞKIN, cömert İşadamları Cemalettin BİLGİN, Haşim GÜRDAMAR, Muhlis CÜHER, Merhum Hacı Ali AKIN, Latif YALÇINER, Ethem KILIÇ ve Efnan MERCAN gibi değerlerinin vefalı fedakarlıklarını, memleket ülküsü ve ilkesiyle Kemaliye ve Kemaliyelileri heryerde yükselterek yücelten kutsi emeklerini örnek gösterirdi. Onlar için; “Hemşehrisi olmanın haklı gururunu yaşadığım bu güzel insanların vizyoner ruhları, tanıtım projeleri, millet, memleket sevdasındaki eşsiz samimiyetleri, ilçemiz adına insan üstü vefaları ve mümtaz şahsiyetleri nasıl anlatılır bilemiyorum ama, şu kadarını söyleyebilirim, Onların yüreğindeki Türkiye ve Türk Milleti Kara Sevda dedikleri şeyle aynı gibi, bu vatana onlar gibi aşık, onlar gibi fedakar neferler görmedim. Eşsiz konukseverliklerini, cömert gönüllerini ve nezaket abidesi zarif şahsiyetlerini zaten tarif etmekte güçlük çekiyorum.” Diyordu.

Rıfat Çakır Kemaliye (7)

Güzellik kelimesini gölgede bırakan Cennet Kemaliye’ye gelince; Her görenin yüreğini bırakarak gittiği bu emsalsiz diyar estetik doğası, topografik yapısı, doğal şartları ve coğrafik konumundan olsa gerek uluslararası kara ve demiryollarının içine uğramadan etrafından dolaştığı, çevresi ve çehresi tabloları andırır dağ ve tepelerden oluşan ilginç bir yerleşke.. Kaya merdivenli sokaklar, teraslı bahçeler, taş evler, gürül gürül pınarlar, ballı meyveler ve rengarenk çiçeklerle süslü bir rüya belde. Zaten eski adı Eğin “Cennet Bahçesi” anlamına geliyormuş

Rıfat Çakır Kemaliye (8)

Munzur Dağları ve Karasu Vadisine sıkışık, güneşi engelleyen dik ve yüksek kayaların gölgesinde mikroklimatolojik iklimi, egzotik atmosferi, orijinal mimarisi, Harput çizgisinde musiki makamları, korunaklı yaban hayatı, nimeti katlı bitki örtüsü, zümrüt bahçeler, otantik töreler, geleneksel motifler, genetiği bozulmamış arı-duru insanları ve tarifsiz artılarıyla tam bir sevda idolü.

Rıfat Çakır Kemaliye (5)

Bu güzide ilçeye gelipte Bozkurt kardeşlerin restorant ve tesislerine misafir olmayan yok gibi. Şevki-Sezai ve Selami BOZKURT adındaki birbirinden misafirperver bu pırlanta kardeşlerin tesislerindeki cömert sofralara oturup, Merhum Vali Recep YAZICIOĞLU adına kurulu Fasıl Ekibinden gönülleri titreten Eğin havaları dinlemenin keyfini kim tarif edebilmiş ki biz tarif edelim.

Rıfat Çakır Kemaliye (6)

Başkentin sevilen simalarından Ankara Ticaret Odası üyesi ve Kemaliye Kültür Derneği Başkanı İşadamı Fatih ÇETİNKAYA; “Fırat’ı besleyen tertemiz çaylar, irili ufaklı şelaleler, balkonu çiçekli, sofrası açık hanedan evler, otantik dokumuz, masalsı atmosferimiz, çocuğundan yaşlısına hepsi görgülü, kültürlü, izzet-ikram ehli asilzadelerimizle bir Şehr-i Sülehadır Kemaliyemiz.. Dağından, taşından bereket fışkıran bu kutsi diyarın ırmak manzaralı parkları, bahçeleri, kahve ve lokantaları nasıl tarif edilir bilemiyorum ama kültürel dokusu ve masalsı atmosferiyle böyle bir cennet dururken millet neden deniz der, mehtap der, kum der, güneş der yapay güzelliklere, sahil kasabalarına tatile gider anlamıyorum.” Diyor.

Rıfat Çakır Kemaliye (3)

Memleketine kara sevdalı bir güzel insan da Şevket GÜLTEKİN.. Onunla sohbet ederken dikkat edin sizide aşık eder Kemaliye ‘ye.. Diyor ki bu güzel insan; “Hani gezi tutkunları bir yerin güzelliğini anlatırken Paris gibi, İsviçre gibi, Havai gibi, Kayaibler, Polinezya, Korsika gibi diyerek hayranlıklarını belirtirler ya; onlar buraları görseler dilleri damakları tutulur. Paris’i, İsviçre’si, Havaisi kurban olsun buralara, varsın milti milyarderler Havai’de, Maui’de, Provence-Coted’Azur’de, Capd’Antibes’te, Maldivlerin Cocoa’sı, Meuru’da, Cayman Adalarında, Jurassic Coast’ta nerde tatil yaparlarsa yapsınlar. Varsın yedi yıldızlı otellerin okyanus koylarına uzanan kristal masalarda mavi yengeç, Matsuteke mantarı, albino havyarı, Wagyu bifteği, İber jambonu, geyik peyniri yesinler, hiçbiri gerçek lezzetin, zevkin, şölenin, muhabbetin en kralı Ethem KILIÇ abimizin Eğin Konağında yer sofrasına bağdaş kurup uzun pideyle çökelik piyazı, badışlı çorba, hışik yahnisi yiyebilirmi. Varsın sosyetenin jetleri Dom Perignon Vintage Şampanyaları, Hine Antique Cognac viskileri, Kopi Luwak kahveleri içsinler. Kırkgöze’nin ya da Tepe Evin yürek ferahlatan iç acıcı panaromasında şöyle bir isli çaydanlığın sırlı lezzetini, demli muhabbetini yada serinleten reyhan şerbetini tadabilirlermi.” diyor.

Aslında bende birçok yerde bilgisi birikimi yüksek, elit okullarda okumuş, itibarlı meslek grupları ve mevki sahipleriyle, yamaç paraşütü, foto safari, hiking ve trekking tutkunlarının tatil alternatiferinde Kemaliye’yi tercihlerine ara ara şahit olmuştum.

Rıfat Çakır Kemaliye (2)

Türkiye’de dürüst ticaretin sembolleşmiş abidevi şahsiyetlerinden Tavsan Tavukçuluk sahibi işadamı Cemalettin BİLGİN şöyle diyor; “Doğu Anadolu Bölgesinin sert karasal özelliğine rağmen, konumumuzdan kaynaklı mikroklimatolojik iklimimiz nedeniyle tek tükde olsa tropikal çeşitler dahil onlarca endemik bitkiye ev sahipliği yapıyoruz. Hatta Dünyadan ve Türkiye’den onlarca farmakolog ve toksikolog dağlarımız ve vadilerimizde stajyerleriyle birlikte bilimsel araştırma gezileri yapıyor. İçinden, yanından, yakınından berrak suların aktığı billur dereler, aromatik değeri yüksek kaynak pınarlar, çok sesli senfoniyi andıran kuş cıvıltıları, rengarenk kelebekler, türleri bini geçen çiçek florası, bal arıları, yaban hayvanları, billur hava, duru doğa ve tarifsiz atmosferiyle Saklı Cennet dediğiniz yer kesinlikle Kemaliyemizdir” diyor.

Bir Kemaliye aşığıda Şen Piliçin sahibi sevilen İşadamı Haşim GÜRDAMAR. Bu güzel insan diyor ki; “Otantik mimarimiz, bize özgü musikimiz, Oğuz boyu sohbet geleneklerimiz, asalet dolu açık sofralar, cömertlikte yarışan gönüllerimiz, köklü törelerimizin çizgisindeki imrenilir saygı hiyerarşimiz, lezzeti emsalsiz gastronomimiz, güleryüzlü misafirperverliğimiz tüm Dünyanın dilinde. Tarif etmeye çalıştığımız yemyeşil vadiler, şırıl şırıl dereler, mikroklimatolojik yapımıza has renk tonları ve o emsalsiz huzuru ancak misafirimiz olup egzotik havamızı teneffüs ettiğinizde hissedebilirsiniz. Buraya Cennet diyen eksik bile söylüyorlar çünkü burası Cennet değil Cennet-i Âlâ..

Belediye Başkanı Erdem ATMACA kurumsal imkanı kısıtlı olmasına rağmen içindeki memleket aşkıyla sporda, sanatta, eğitimde, istihdamda, tarım, ticaret, teknoloji, turizm, Avrupa Birliği kuruluşlarıyla entegrasyon süreçleri dahil akla gelen gelmeyen onlarca hedef imkanın Kemaliye’ye tesisi yönünde büyük çaba harcıyor. Gülay GÜLBAY Hocamın dediğine göre Başkan ATMACA, halkın ricası üzerine girdiği 31 Mart seçimlerinde partiler üstü bir değer olduğunu kanıtlayarak tüm güzel gönüllerin birleşme noktası olarak seçilmiş, kalite ve kalibresini kanıtlamış güzel kalpli bir yönetici.

Kemaliye derin köklere sahip bir kültürler mozayiği, Kemaliyeliler ise 7’den 70’şe birer kültür temsilcisi. Merhum Hacı Ali AKIN’ın yaptırdığı okullar ve çok yönlü eğitim kurumları, Muhlis CÜHER, Efnan MERCAN ve Latif YALÇINER’in bu şehre emsalsiz cömertlikleri herkesin dilinde. Zaten Efnan MERCAN’ın burda ve yaşadığı tüm şehirlerde tesis ettiği aşevlerini, asaletli yardımlarını Türkiye’de bilmeyen yok.

Kemaliye misafirperverliğinin sembol şahsiyetlerinden bilge işadamı Latif YALÇINER şöyle diyor; “Şehrimiz ve ilçemizde emeği samimi, niyeti halis, icraata liyakatli ne kadar akil kurmay, temsile yetkin ne kadar stratejist teknokrat, kültürü saygın değerlerimiz varsa hepsininde birikim ve hizmetlerinden yararlanıyoruz. Adalet ve asaletle bu orijinal gelenekleri kusursuz ritüelleriyle icra eden, geleneklerimize sadık tüm büyüklerimizin isabetli yönlendirmeleriyle Kemaliye kültürünü yaşıyor, yaşatıyor ve geleceğe taşıyoruz.” Diyor.

Çok yönlü sanatçı Ressam Özgür SARP; “Ankara Kemaliye Kültür Derneği Başkanı Fatih ÇETİNKAYA, Donanımlı Öğretim Üyesi Türkan Bayrak SARP, Valilik, Belediye, Kaymakamlık ve tüm Resmi Kurumların yetkilileri ve kültür insanları bu şehrin otantik dokusunu öyle koruyorlar ki, bir taşın, bir nakışın, bir kapı tokmağının, bir musikinin, bir mimarinin hangi sanatsal dekor, hangi tonlama, hangi sözlü kültür, hangi etnografik aksesuar, folklorik motif ve yöresel incelikte icra edilebileceğine detay araştırmalar sonunda kurullu, kurallı karar veriyorlar.” Diyor.

İşadamı Muhlis CÜHER Hoca’da diyor ki; Hocaların Hocası Türkan Bayrak SARP Hocamızı ben size nasıl anlatayım. O bu şehrin hatırası, hafızası, hazinesidir. Birikimi, liyakatı ve donanımıyla şehrimiz için bir altın karakter. Tarihi dokunun, otantik konakların, sanatsal aksesuarların hiçbir zarar görmeden yerli yerinde kullanılabilmesi için Resmi kurumlarımızla birlikte imar işleri, kamulaştırma kriterleri, ulaşım ve altyapı teknikleri, kültür ve tabiat varlıkları arasında taşınmaz kültür varlığı olarak tescili ilan edilen tüm taşınmazların rölövesi, restitüsyonu ve restorasyonu hakkında koruma, kurum ve ölçüm tekniklerini en iyi bilen, müzecilik, turizm, tabiat dengesi, geleneksel yapı malzemeleri ve teknolojileriyle mimari sitil, kent estetiği, süsleme dekoru, sosyal donatılı doğa rekreasyonu gibi kombine süreçleri en kusursuz gerçekleştirebilecek bir deha, şehrimiz için bir şans.” Diyor.

Güzel insanlar. Bendeniz birçok ilin kültür sanat festivallerini sunuyorum. Tarihi kökleri, kültürel motifleri, folklorik desenleri ve geleneksel yapısıyla ilgili araştırma yazıları yazıyorum. Kemaliye beni çok şaşırttı. Küçücük ilçe adeta bir müze okulu, müze ekolü gibi. Prof.Dr.Ali DEMİRSOY Doğa ve Tarih Müzesi, Kemav Kültür Evi Müzesi, Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi ve İlçe Kültür Müzesi gibi efsane zenginlikleri var desem inanır mısınız. Burda tüm insanlar alicenap, eli cömert, vefalı ve kadirşinas. Ben nerde bir Kemaliyeli görsem hepsinin de yüreği pak, gönlü pırlanta, çok mütevazi ve kanaatkarlar. Vatanına, milletine sadakatle bağlı bu yiğit ve samimi kıymetlerin yolları açık, yönleri güzellik olsun.

Yani Kemaliye’nin kültür, sanat, eğitim, üretim ve istihdam odaklı tüm kurulları, bu şehre birer katma değer sağlama derdindeler. Yazarları, ressamları, şairleri, öğretim üyeleri, akil kurmaylar, stratejist teknokratlar, muhtarlar, işadamları, bürokratlar ve STK’lar, tarım, eğitim, teknoloji, spor, sanat, doğa olmak üzere her konuda objektif kriterlere dayalı analitik projeler üzerinde çalışıyorlar. Bu zümrüt şehrin otantik dokusuna, emsalsiz kültürüne ve köklü geleneklerine bir zarar verilmeden tüm hizmetler akil kurmaylarca incelenip, uygulanmadan proje kurulları, kurallarınca titizlikle inceleniyor, finansal boyutu, risk faktörleri, bölgesel kriterler, icra takvimi ve yol haritaları belirlendikten sonra tüm toplumun gönlüne tesis ediliyor.

Doğal bir tabloyu andıran bu emsalsiz şehri maalesef istediğim gibi gezememek içimde bir uhte bıraktı. İlgi alanım doğrultusunda Kemaliye’nin köklü tarihi, folklorik desenleri, kültürel motifleri, geleneksel ritüelleri, coğrafik estetiği, misafirperver gönülleri ve insan kalitesi hakkında bazı çekimler ve sunumlar yapmayı çok istiyordum kısmet olmadı.

Ziyaret süremiz kısada olsa mükemmel bir ağırlama, onurlandıran bir uğurlamayla yüreğimizi Kemaliye’de bırakıp bu Saklı Cennet’ten ayrıldık. Hepsi birbirinden misafirperver kültür emektarı Eğin’lilere, Kral Başkan Erdem ATMACA ve mesai arkadaşlarına başarılarla dolu altın yıllar diliyor, gönüllerimizi fetheden asaletli cömertlikleri için gönüller dolusu teşekkürlerimizi sunuyor, Ankara dolusu selamlar gönderiyoruz. Tabiiki bizi bu güzel şehir ve güzel insanlarla tanıştıran Gülay Gülbay Hocama teşekkürlerin en büyüğünü ayırarak.