Yolları bölüp daraltmak doğru bir adım değildir? Tek aracın geçtiği yol yol değildir. Yolları bölüp daraltmak mantıklı bir yaklaşım değildir. Caddeleri genişletmek, yolları genişletip trafiği rahatlatmak bir şehir için önemli bir adımdır.

Yozgat’ta tenkit edilmesine rağmen belediye başkanlarımızın Saat Kulesi çevresine ve Lise Caddesine yoğunlaşması tenkit edilse de bir mecburiyettir. Sarraflar Caddesi de öyle; nispeten Sarraflar Caddesi bir düzene kavuştu diyebiliriz.

Ancak Saat Kulesi çevresi trafik açısından rahatlığa kavuşturulamadı. Diyeceksiniz ki Saat Kulesini mi yıkalım, hayır ben öyle bir şey demiyorum. Ama Saat Kulesi trafiği halen rahatlatılmış değil. Biraz daha modern şekilde düzenlenip genişletilmesi gerekiyor. Dönüşlerin rahatlatılması şart. Gerekirse meydan yerine doğru bir genişleme sağlanabilir. Kaldırımlar geriye çekilip araç dönüşleri rahatlatılabilir.

Lise Caddesine gelince, cadde hem araç trafiği için hem de yaya trafiği için sorunlu hale geldi. Yaya kaldırımları genişletildi, yayalar için rahatlama sağlandı diyeceksiniz.

Ancak geçen yıl herkes şuna şahit oldu: kış gelince Lise Caddesi kaldırımları tehlike saçıyor. Düzenlenmezse bu yıl da tehlike saçmaya devam edecek. Nedenini biliyorsunuz, yağış ve buzla kaldırımlar kayganlaşıyor ve büyük tehlike arz ediyor. Allah korusun bir yaşlımız, bir engellimiz buzdan kayar düşer ve beyin kanaması geçirir ve hayatını kaybederse bundan kim sorumlu olacak? Hatta omuriliğine zarar verip sakat kalırsa bunun sorumlusu kim olacak?

Olmaz demeyin! Lise Caddemiz bu tür tehlikelere gebe; kış geliyor, kar buz olacak ve korkulan da başımıza gelebilecek. Bu ihtimal her zaman için mümkün? Öyle ise şimdiden ( Kış kıyamet gelmeden) bunun tedbirini almak durumundayız. Çözümü kolay, kaldırım taşları kayganlıktan kurtarılıp sert ve dişli taşlarla yeniden döşenecek...

Kaldırımlar elden geçirilirken araç yolunun bir- bir buçuk metre genişletilmesi trafiği de oldukça rahatlatacaktır. Ayrıca hem trafik akışı için hem de esnafların rahatlığı için bu cadde üzerine park yapılmasına müsaade edilmemelidir. Sadece alış veriş için en fazla 5- 10- 15 dakikalık kısa süreli bir duraklamaya izin verilebilir. Bu da sadece alış veriş için...

Şehirde araç sayısı çoğaldı, çoğalmaya da devam edecek. Bir kaç noktada kapalı otopark yapılarak buna bir çözüm getirilebilir. Özellikle şehir merkezine yapılan büyük kapsamlı binaların alt ve son katları otopark olarak düzenlenirse biraz rahatlama olabilir...

Şehrin ana caddelerinin dışındaki caddeler genişletilip araç parkına açılacak olursa bu rahatlama gözle görülebilir. Cüzi bir park ücreti alınırsa insanlar da rahatsız edilmemiş olur. Büyük şehir olmasak da büyük şehir olacakmış gibi tedbir almak durumundayız! Diyoruz Ya: “ Yaşanabilir bir şehirde insan gibi yaşamak istiyoruz!” Öyle ise çok çalışacağız, çok emek vereceğiz ve çok alın teri dökeceğiz demektir. Sağlıcakla kalın efendim...