Son yıllarda güzellik salonlarında yaşanan bir yöntem, maalesef adeta “modern hırsızlık” olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik bu öyle ustaca yürütülüyor ki, çoğu insan olayın farkına bile varmadan, “tatlı dillerin” büyüsüne kapılıyor.

İlk başta her şey çok güzel başlıyor…

Sizi arıyorlar, sosyal medyadan çekici kampanyalar paylaşıyorlar, ücretsiz deneme seansları sunuyorlar. Salonun kapısından girdiğinizde ise, güler yüz, kahve ikramı, özenli ilgi… Müşteri ikna olana kadar tatlı dil dökülüyor. Hele ki bakım paketleri, “hediye” ürünler, “size özel indirimler” devreye girince, insanın aklı hemen “kaçırmayayım” moduna giriyor.

Bir yıllık seans parası peşin alınıyor, üstüne de piyasa değeri yüksek ürünler eklenince cazibe daha da artıyor. Orta halli birinin normalde ulaşamayacağı bu ürünler, o an göze çok makul geliyor. Sonra ne oluyor?

İki üç seans yapılıyor…

Bir bakıyorsunuz, salon kapanmış. Yeni bir firma, tabele değişmiş.

Yeni gelen yönetim, “Önceki şirket iflas etti, biz devraldık. Sizleri mağdur etmemek adına seanslarınıza devam edeceğiz” diyor. Ama iş randevu almaya gelince, telefonlar hep meşgul, programlar hep dolu. Bu arada yeni müşteriler aynı tatlı sözlerle içeri alınıyor, yine peşin paralar toplanıyor… Sonra birkaç ay sonra aynı senaryo: “Biz devraldık” hikâyesi yeniden sahnede.

Burada ince bir nokta var: Ortada hukuki anlamda “açık hırsızlık” yok gibi görünüyor. Paralar el değiştiriyor, şirketler “devrediliyor”, ama sonuç değişmiyor — müşteri hem parasından hem de hizmetinden oluyor.

Peki bu nedir?

Kâğıt üstünde belki dolandırıcılık tanımına uymayabilir, ama vicdan terazisinde tarttığınızda, bu açıkça hırsızlıktır. Hem de en moderninden!

Peki ne yapmalıyız dersek

✔ Peşin ödeme yapmadan önce firmanın geçmişini, şube sürekliliğini ve müşteri yorumlarını mutlaka araştıralım

✔ Sözleşmede, firma devredilirse hizmetin devam garantisini yazılı olarak isteyelim

✔ Hediye ve indirimlere kapılmayın — özellikle piyasa değerinden çok ucuz görünen kampanyalara şüpheyle yaklaşalım

✔ Randevu takvimini önceden görün ve yoğunluk bahanesiyle oyalandığınızda, yazılı şikâyet oluşturalım

✔ Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurup — hakkınızı aramak, hem sizin hem de başkalarının mağdur olmaması için önemli.

—Kıymetli bir arkadaşımın tesbitleri ve isteği üzerine konuyu uyarı niteliğinde yazıp anlatmaya çalıştım, inşallah faydalı olmuşumdur.