Âşık İhsan, askerden geldikten sonra nakliyat işiyle uğraşmıştır. İşi gereği sürekli seyahat etmiş, zamanının büyük bölümünü yollarda, ailesinden ve memleketinden uzakta geçirmiştir. Sıla özlemi, gittiği yerlerde karşılaştığı güçlükler ve
yalnızlık gibi kendisini etkileyen durumları mısralara dizmiştir. Bunlara aşağıdaki dörtlükleri örnek olarak verebiliriz:
“Nedir şoforların böylece hali
Irak İran aynı mal misali
Ahıllımı disem vallahi deli
Durdan anlamıyo bu insanlar”
Bu dörtlüğü İran’da yaşadığı bir güçlük nedeniyle söylemiştir. Kendisinin anlamak istediklerini yanlış anlamaları sonucu ortaya çıkan bir problemin âşıkta bıraktığı bıkkınlığı dile getirmektedir.
“Gidiyorum yolda ıssız ve gece
Benim ömrüm böyle geçecek nice
Yüküm yerine varsa yüceden yüce
Yıkıp dönmek nasib olur mu yarabbi”
Bu dörtlükte de yalnızlığını ve özlemini dile getirmiştir.
Âşık İhsan Şaşar, şiirlerini genelde saz eşliğinde ve irticâlen söylemiştir.
Fakat son birkaç yıl, nefes darlığı hastalığına yakalandığı için sazla söyleyememektedir.
Âşık İhsan, şiirlerini Orta Anadolu ağzıyla ve anlaşılır sâde bir Türkçe ile söylemiştir. Şiirlerinde halk tâbirlerine, deyimlere ve atasözlerine büyük oranda yer
Vermektedir:
“Her şey miras ter çıkmadı arnından
Ürkütsen kırk tilki çıkar karnından
Bir lokmasın yesen gelir burnundan
Hele bir tas suyun içte göreyim. “
Yukarıda verilen şiir örneklerinde de görüldüğü gibi halk deyimleri ve atasözleri yoğun bir şekilde tüm şiirlerinde ağırlığını hissettirmektedir.
Âşık İhsan; bölgede düzenlenen “Sorgun Âşıklar Şöleni”, “Eymir Yayla Şenlikleri” gibi organizasyonlara katılmış, sanatını icra etmiş ve büyük beğeni toplamıştır.
Âşık İhsan’ın şiirlerinde ferdî ve toplumsal konular işlenmiştir. Ferdî konularda, başına gelen olaylar, ailesinden dolayı yaşadığı üzüntüler, rahatsızlıkları, hastanelerde başına gelenler ve hastane personelinin kendisine davranışları gibi konuları işlemiştir.
Toplumsal konuların işlendiği şiirlerinde ise Yozgat ve Sorgun’un sorunlarını ve güzelliklerini;
insanların çektiği sıkıntıları, onları derinden üzen olayları, Türkiye’nin gündemindeki meseleler ve genel hatları ile Anadolu insanının yaşantısını anlatmaktadır.