Gitmek mi zor kalmak mı zor; gel onu bir de bana sor? İnsan hayatı gidip gelmek arasında mekik dokumaktan ibarettir dersek yanlış ifade etmiş olmayız herhalde.
Gitmenin en zoru da dostlardan habersiz ve umutsuz gidiştir? Allah nasip ederse elbet birgün döneceğim diye gidiş umut ve özlem yüklü bir gidiştir.
Ancak birgün dönmemek üzere gideceğimiz de bir gerçek; o da Rabbimin izniyle...
Köşe yazarlığı benim en büyük arzumdu. Aslında yazmak bende bir tutkuydu. Az konuşan ama çok yazan biri olarak tanındım.
Dertlerimi sıkıntılarımı ve düşüncelerimi satırlara dökmekten büyük bir haz alıyordum.
Sözün özü kalemle kağıt benim en yakın dostlarımdı.
Liseyi bitirdikten sonra yazmaya yoğunlaştım. Yalnız gecelerimin dostuydu kağıtla kalem.
Şiir ve hatıra defterlerimle yüzleşmeye Hasbihal etmeye başladım...
Sonra bir mektup arkadaşı edindin; daha sonra da mahalli ve ulusal gazetelere yazılar göndermeye başladım.
İlk yazım Konya Postasında çıktı; çok sevinmiştim. O dönemde Konya Selçuk da okuyordum.
Sonra Bizim Anadolu ve Bayrak gazetelerine yazılar göndermeye başladım: Sağ sol olaylarını, Öğrenci Sorunlarını, Jön Türkleri vs yazıyordum; bunlar dizi halinde yayımlandı. Bende bunlardan mutlu oluyordum.
Sonra öğretmenlik mesleğine başladım.
Yazmak tutkum olmuştu duramazdım. Isparta’ya tayinim çıkınca Özgül Yayınları ile tanıştım ilk eserlerim bu yayınevi tarafından çıkarıldı. Sonra Tarsus Aydıncan ve Mersin Deniz Kızı masallarımı yeniden yayımladı.
Sonra Yerköy Sürücü Kursu müdürü olarak memleketime döndüm.
Yerköy Gazetesinde yazmaya devam ettim; bir de “Gelişen Yerköy” adıyla bir dergi çıkarmaya başladık. Yozgat da İleri Gazetesi köşe yazılarımı devam ettirdi.
Yozgat Gazetesi, Sorgun, Sarıkaya gazeteleri, internet siteleri yazılarımı paylaşmaya başladı. Gazete ve dergilerde yazılarım çıktıkça mutlu oluyordum.
Memur olmam nedeniyle yazmam yasaklanınca takma adlarla yazmaya devam ettim. Yazılarımda “Ahmet Taşkın, Alperen Selçuk, Abdullah Ecevit ...” gibi isimleri kullandım.
Yozgatlı Aşık ve Ozanlarla buluşmaya onları araştırıp hayat hikayelerini paylaşmaya başladım.
Bu dönemde radyo ve mahalli televizyonlarda şiir/ edebiyat proğramları hazırlıyordum. Gazete, dergi, kitap, dernek çalışması derken dostluk ağımız gelişti Türkiye geneli kültür ve sanat faaliyetlerinde buluşmaya başladık...
Hikaye biraz uzun özet geçelim: Yazma maceramıza televizyon ve radyo programları da dahil olmuştu...
Velhasıl pek çok gazete ve dergide yazılarımız devam etti- devam ediyor. Şu an Çamlık Gazetemizde yazılarımızı takip ediyorsunuz; eleştiriyor, önerilerde bulunuyorsunuz teşekkür ederim; sağ olun var olun...
Saadete gelelim: Devam eden Kronik rahatsızlıklarımız var. Sizleri seviyoruz, biz ülkemizi milletimizi vatanımızı seviyoruz. İnsana hizmeti kutsal kabul ediyoruz. Kardeşliğe, saygı ve sevgiye özen gösteriyoruz.
Onun içindir ki kardeşçe kucaklaşmanın önemini vurguluyoruz;
düşünce ve duygularımızı sizlerle paylaşıyoruz... Rahatsızlığım ve il dışı yolculuğumuz nedeniyle sizlerden bir süreliğine müsade almak isterim. Bu süre ne kadar olur bilmiyorum.
Sizlere sağlık ve sıhhat dilerken bize de dua etmenizi rica ediyorum.
En güzelini Rabbim bilir: Yeniden buluşuncaya kadar Allah’a Emanet olun!..Ya Nasip Rabbim neyi- nasıl murat etmişse şüphesiz ki, o gerçekleşir ...
Hoşça kalın.