13 Haziran 1972 günü; Bekâ Âlemi'ne gönderdiğimiz ve ne yazık ki yerini dolduramadığımız için hazin bir yürek yangınına düçâr olduğumuz günlerden bir gün...
13 Haziran 1972 günü;
şüpheli bir trafik kazası sonucu rahmet-i Rahmân'a kavuşan ve
"Gittikçe Artan Yalnızlığımız"ı başlatan dört başı mâmur bir insan...
Oğuz Han ahfâdından velî bir Türk milliyetçisi...
Türkiye ve Turan aşkıyla yanan bir tarih ummânı...
"Millî Düşünce Ufkumuz"un en veciz tercümânı...
Gönlüne ve zihnine "Üç Hilâl" tuğrası çekilmiş bir asâlet fermânı...
"Din ü devlet, mülk ü millet" diyenlerin yârânı...
Ülkücü gençliğin ruh hamurkârı...
"Büyük Türkiye"nin unutulmaz fikir mîmârı...
İlmiyle âmil, îmânıyla kâmil bir tefekkür bahârı...
Türk'e sevdâlı, Bozkurt edâlı bir aksiyoner...
"MESELE"si hep yâdımızda olan;
"Durum muhâkemesine hasımdan başlanmaz"
"Mukallit, mûcidin gerisinde kalmaya mahkûmdur"
"Yolcuların çoğu tarafından istenilmek, insana kaptan olma özelliği kazandırmaz"
"Milliyetçiler konfeksiyon fikirlere iltifat etmezler"
"Ülkücüler ipeğe sarılmış çeliktir."
gibi nice veciz sözler söyleyen bilge bir münevver...
Türk'ün cihangirliğine inanan sivil ruhlu bir asker; Türkmen Ağası Binbaşı Dündar Taşer...
Rûhu şad, mekânı Cennet, Makâmı âlî olsun. Yüce Rabbimiz kandım diyene kadar rahmet eylesin.
Âlem-i Cemâl'e vuslatının 53. sene-i devriyesinde Dündar Taşer ağabeyimizin,cümle şehitlerimizin, geçmişlerimiz
ve Âhiret Yurdu'na gönderdiğimiz bilcümle gönüldaşlarımızın ervâhı için el-Fâtiha...