Kolorektal kanser, hem dünyada hem de Türkiye’de ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak dikkat çekiyor. Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın kanser istatistiklerine göre, kolorektal kanser, erkeklerde ve kadınlarda en sık görülen üçüncü kanser türü olarak kayıtlara geçiyor. Ancak, erken evrede teşhis edildiğinde büyük ölçüde tedavi edilebilen bir hastalık olan kolorektal kanser, düzenli tarama programları sayesinde önlenebilir bir hastalık olarak öne çıkıyor.
Tarama programlarına dikkat
Op. Dr. Özbebit, kolorektal kanserin erken evrede teşhis edilmesinin en etkili yolunun düzenli tarama programları olduğunu vurguladı. Türkiye’de, 50-70 yaş aralığındaki kadın ve erkekler için Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) tarafından ücretsiz tarama hizmeti sunuluyor. Bu kapsamda, gaitada gizli kan testi ile her iki yılda bir tarama yapılırken, 50-70 yaş aralığındaki bireylerin her 10 yılda bir kolonoskopi ile taranması öneriliyor. Tarama sonucu pozitif çıkan kişiler, teşhis ve tedavi için uzman merkezlere yönlendiriliyor.
Kolorektal kanserinin gelişiminde bazı risk faktörleri ve belirtiler de bulunuyor. Op. Dr. Özbebit, bu risk faktörlerini şu şekilde sıraladı:
Aşırı kilolu olmak,
Fiziksel aktivite eksikliği,
İşlenmiş veya işlenmemiş kırmızı et tüketiminin fazla olması,
Sigara ve alkol kullanımı.
Hastalığın belirtileri arasında ise şunlar yer alıyor:
Bağırsak alışkanlıklarında ishal veya kabızlık gibi değişiklikler,
Bağırsakta tam boşalmama hissi,
Dışkıda kan veya dışkı renginde koyulaşma,
Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikâyeti,
Nedensiz kilo kaybı,
Güçsüzlük ve yorgunluk.
Op. Dr. Özbebit, "Kolorektal kanser, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu nedenle, özellikle 50 yaş üstü bireylerin tarama programlarına katılması ve belirtileri ciddiye alması hayati önem taşımaktadır" diyerek sözlerini tamamladı.