Gülerden Perşembe haydi bismillah,
Akdağ pazarcısı yerin alıyor.
Dizilmiş ürünler bereketullah,
Köylüler de yavaş yavaş geliyor.
Emektarlar serer çadır bezini,
Dededen, ebeden alır tezini.
Köyünden getirmiş taze hazını,
Güneşi görünce ürün soluyor.
Dalından toplanmış erikle elma,
Tadına bak hele, almazsan alma.
Kuşburnu, pekmezi, balıyla kalma,
Sesi gür çıkanın önü doluyor.
Poşet poşet hazır madımağı var,
Herkesin yanında bir çırağı var.
Satıcının belli bir durağı var,
Yeri yoksa rica minnet kalıyor.
Danalı ineğin yağıdır bunlar,
Rengine görenler hemence anlar.
Çökelek kurudur sünüyor canlar,
Tadına bakanlar hemen alıyor.
Oluz’un biberi meşhurdur derler,
Kızartıp kızartıp her öğün yerler.
Fiyatı görenler azıcık terler,
Ucuzu bulana millet dalıyor.
Domates kızarmış,patates taze,
Kış akşamlarında döşenir köze.
Bulgurla, yarmayla dönelim öze,
Çuvalın başında sıra oluyor.
Olan, olmayana emanet verir,
Hanımlar bir yandan el işi örür.
Kimisi kırk yıllık dostunu görür,
Halk samimiyeti burda buluyor.
Yeter’in bostana herkes göz diker,
Baklaya sırığı mısırdan diker.
Haşhaşla çedene ne varsa eker,
Aras'ım herkese selam salıyor.