1885'te Beyrut'ta doğmuş olup Gümrük Başkâtibi Arif Bey'in oğludur.1912'de Gebze, 1913'te Karamürsel, 1915'te Boğazlıyan Kaymakamlıkları'nda bulunmuştur. 
 Bilahare İzmit Sancağı Muhacirin Müdürlüğü'ne tâyin olunmuştur. Son vazifesindeyken; 13/6/1918'de mütârekenin karışık ortamında bir kısım politikacıların ve Ermeni komitacılarının zorlaması sonucu memuriyetten azledilmiş ve mahkemeye sevkedilmiştir.
    Konya İstinaf Mahkemesi'nde beraat etmesine rağmen, yine politik baskılarla tevkif edilerek İstanbul'a götürülmüş ve galip devletlerin baskısına dayanamayan İstanbul hükümetince Hayret Paşa Divânına sevk edilmiş, sözde bir mahkemeden sonra idama mahkûm edilmişti. 
    10 Nisan 1919 Perşembe günü de asılarak hüküm infaz edildi. 
 Ertesi günü büyük bir halk topluluğu tarafından buraya defnedilen Kemal Bey'in idamı milli uyanışın ve İstanbul hükümetinin kamuoyunda mahkûmiyetinin ilk açık belirtisi olmuş, mezarının başında bir tıbbiyeli şöyle feryat etmiştir: "Kemal sen şu anda toprağa ektiğimiz bir çiçeksin: Orada büyüyecek dalların o kadar ki, seni bu akıbete lâyık görenlerin hepsini paramparça edecekler, intikamın behemal alınacaktır”. Kemal Bey, TBMM'nce 14 Ekim 1922 târihinde çıkarılan bir kânunla "Milli Şehit" olarak tescil edilmiştir. Kemal Bey, vasiyet namesine şunları yazmıştır:“Merhum sevgili oğlum Adnan’ın meftun bulunduğu Kadıköy Kuşdili çayırındaki kabristanda yavrumun yanında gömülmeyi diliyorum.Teyzem ve kardeşim Kadıköy’ünde sakindirler. Teyzemin adresi Mühürdar caddesindeki 67 numaralı hanedir,adı İsmet hanımdır. Defin masrafımı teyzeme tevdi bulunmaktadır. Kabir taşım,hamiyetli Türk ve Müslüman kardeşlerim tarafından dikilmeli ve üstüne şöyle yazılmalıdır:
    ”Millet ve memleket uğruda şehid olan Boğazlıyan Kaymakamı Kemal’in ruhuna fatiha! perişan zevcem Hatice’ye, yavrularım Müzehhep ve Müşerref’e muavenet edilmesini, yavrularım tahsil ve terbiyesine ihtimam buyurulmasını vatandaşlardan beklerim. Babam Karamürsel aşar memuru sabıkı Arif Bey de acizdir. Kardeşim Münür’ de kimsesizdir..Bunlara da muavenet olunursa memnun olurum.Türk milleti ebediyen yaşayacak, Müslümanlık asla zeval bulmayacaktır”. “Allah millet ve memlekete zeval vermesin. Fertler ölür.millet yaşar. İnşallah Türk Milleti ebediyete kadar yaşayacaktır.”  Kemal Bey’in alelacele idam edildiği akşam karanlığında ,İstanbul limanındaki Fransız savaş gemilerinden biri sefere hazırlanıyordu. Serv Muadesi’ni görüşmek üzere Avrupa’ya gidecek Osmanlı delegeleri, galip devletlerin dikte edecekleri şartların altına imza atmak üzere hareket edeceklerdi.
    Kemal Bey’in hatırası milli vicdanda unutulmadı.Türkiye Büyük Millet Meclisi,14 Ekim 1922’de çıkardığı özel bir kanunla,kendini : “Milli Şehit” olarak kabul etti.  Boğazlıyan’da bir mahalleye yıllar sonra ”Kaymakam Kemal Bey Mahallesi”adı verildi; aynı bölgede 1972’de Kemal Bey’in adını taşıyan bir ilkokul açıldı. 
    Kemal Bey, Türk’ün hafızasında Ermeni komitacılığının zulmüne isyan sembolü olarak yaşadı; yaşayacak!. Mekanı Cennet Ruhu şad olsun minnetle yad ediyoruz...