Bugün, ister Türk Fedederasyon İster ATİB ve isterse Nizam- ı Âlem Dernekleri çatısı altında yaşayan ülkücüler olarak bugün HANGİ ZORLUKLARI yaşıyor olursak olalım; 1970 lerde Milliyetçi- Ülkücü Dâvayı Avrupa' da bulundukları yerlerde başlatanların zorluklarıyla karşılaştırmak mümkün değildir. Davamızın siyasetteki temsilcisi MHP , o yollarda 1 tane milletvekiline sahipti ve 1973 de bile ancak 3 milletvekiline ulaşabilmişti. Dolayısıyla ortada büyük bir parti yok, yakın vaadede iktidar olma ümidi HİÇ YOK iken Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızın Türk- İslam Davasına ilgi duyup destek olmaları hem kolay bir şey değildi, hem de KURU POLİTİKA ile izah edilebilecek bir şey değildi. İşin ucunda( sonunda) ne mevki, ne makam, ne menfaat vardı.Bilakis; birçok zorluklarla karşı karşıyaydılar ve üstelik maddi - manevi fedakarlıklar yapmak zorundaydılar. Ve onlar öyle de yaptılar. "Bismillah!" deyip yola koyulduşar.Tek tek , bulundukları yerlerde ÇOBAN ATEŞLERİNİ YAKIP 1 kişiyle başladılar. Yavaş yavaş 2, 3, 4 5...10 kişi oldular.1 i 2 , 2 yi 3 yapmanın zorluğunu ANCAK YAŞAYANLAR BİLİR. Onlar; İĞNEYLE KUYU KAZARAK bu dâvânın temellerini attılar.
Almanya - İsviçre sınırındaki KEMPTEN şehrinde bu Çoban Ateşini yakan da, merhum şehidimiz NECATİ UYGUR âbimizdi. O, EN İLKLERDEN ve onların da EN ÖNÜNDE gidenlerdendi.
O emektar, fedakar, çile dolu insanlar TEK TEK adam kazanarak bu dâvâyı Avrupa' da ONBİNLERE ulaştırdılar.Dernekler kurdular. Bu yerel ÖNDERLER; Başbuğ Türkeş' in yakın ilgisiyle karşılaştılar ve O' nun ĺiderliğinde yıllarca çalışıp nihayet 1978 de Türk- Federasyon' u kurdular.
Aynı yıllarda Türkiye' de BÜYÜYEREK GELEN Milliyetçi- Ülkücü Hareketi engellemek isteyen Dış Destekli komünist ve bölücüler bu hareketi durdurabilmek için Ülkü Ocaklı gençleri bırakın, her yaş ve meslekten ülkücüleri öldürdükleri yetmezmiş gibi; KİMSENİN MHP ' de görev almaması için hem yönetici hem de eski yöneticileri şehit etmeye başladılar.Yıldırabilmek için , KAPILARI ÂDETA TEK TEK kırmızı kan boyasıyla boyamışçasına Ülkücü, MHP ' li yöneticileri BİRER BİRER tesbit edip şehit etmeye başladılar.MHP İstanbul İl bşk- ı Recep Haşatlı' dan TÜRKEŞ' in YARDIMCISI GÜN SAZAK' a kadar binlerce dâvâ arkadaşımızı şehit ettiler.
Bu tür eylemlerin enson KURBANI, bulunduğu yerde İLK ÇOBAN ATEŞİ' ni yakan Necati Uygur âbimiz oldu.04 Aralık 1980! Rızkını arabasına koyduğu ürünleri köy köy, şehir şehir gezerek satıp kazanan bu çilekeş ve fedakar insanı da bulmuştu bu alçaklar ve ŞEHİT ETMİŞLERDİ. Bizler de o zamanın Türk Federasyon Gn.Merkez yöneticileri ve birçok şehirden ülküdaşlarımız kar- kış demeyip, Kempten' de biraraya geldik ve ŞEHİT ÂBİMİZ NECATİ UYGUR' u bu dünyadan uğurladık.
Aradan 45 yıl geçti.UNUTANLAR DA OLDU! Gün geldi ANMAK AKLINA GELMEYENLER DE OLDU! Hatta onların ilmek ilmek ördüğü dâvâ sayesinde sosyal ve siyasi makamlar kazananlar bile yer yer vefasız kaldılar.Bu ÇOK ACI bir durumdur.Hele şükür ki bu yıl, Türk Federasyondakilerden ATİB' dekilere kadar bazı arkadaşlar hatırlayıp andılar.
Ben de ŞEHİT NECATİ UYGUR âbimizi dua, saygı, hayır, rahmet ve minnetle anıyorum.
Necati Uygur başkanı tanıyalım
Necati Uygur, 1934 yılında Artvin’de doğmuş; 1970’li yılların başında Almanya’ya göç etmiş Türk göçmenlerinden biridir.
26 Kasım 1980 akşamı, Almanya’nın Kempten kentinde, Necati Uygur’un işlettiği hediyelik eşya dükkanından iki el silah sesi duyuldu.
Olaydan kısa süre sonra ağır yaralı şekilde hastaneye kaldırıldı. Durumu kritik olduğu halde 4 Aralık 1980’de hayatını kaybetti.
Eşi ve iki çocuğu olduğu, göçmen yaşamının zorlukları içinde ailesine geçindiriyordu.
Ardından cenazesi, döneminbürokratik işlemleri nedeniyle ancaksekiz gün sonra memleketi Artvin’eulaştırılabildi; ve Artvin/Bakırköy’dekiaile mezarlığına defnedildi.
Evli ve iki çocuk babasıydı.
1980’nin 4 Aralık’ında Almanya’da “şehit” edildi.
Allah şehadetini kabul eylesin ve MEKANI CENNET OLSUN!