“Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık…” (Hucurât, 13)
İslam bir bütündü. İnsanları birleştiren, kardeş yapan, renkleri ve dilleri bir rahmetin parçası kılan bir inançtı. Fakat zamanla bu bütünlük, insanların elinde bölündü. Irkçılık, milliyetçilik ve üstünlük sevdası; ümmet bilincinin önüne geçti. Oysa İslam, insana kimliğini ırkında değil, imanında bulmayı öğretti.
Allah Teâlâ, Hucurât Suresi’nde şöyle buyurur:
> “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstün olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.”
(Hucurât, 13)
Bu ayet, insanlığın özünü hatırlatır. Irklar, kavimler birer imtihan vesilesidir, üstünlük sebebi değil. Üstünlük; soyda, renkte ya da dilde değil, takvada, yani Allah’a yakınlıkta gizlidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Veda Hutbesi’nde bu gerçeği açıkça ilan etmiştir:
> “Ey insanlar! Rabbiniz birdir, babanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.”
Ne kadar net, ne kadar evrensel bir ölçü…
Fakat bugün bu ölçü unutulmuş durumda. Müslümanlar, İslam kardeşliğini bırakıp ırkçılığın peşine düşmüştür. “Benim milletim, benim soyum” diyerek, kardeşini ötekileştirir hâle gelmiştir. Oysa İslam, “ümmet” kelimesiyle tüm bu sınırların ötesine geçmiştir.
Unutmayalım:
Kabir sualinde “hangi ırktansın?” diye sorulmayacak.
> “Men Rabbuke?” – “Rabbin kim?”
“Men Nebiyyuke?” – “Peygamberin kim?”
“Ma Dinuke?” – “Dinin ne?”
İşte insanın asıl kimliği bu üç soruda gizlidir. Orada soy, aşiret, memleket değil; iman konuşur.
Bugün yeniden hatırlamamız gereken şey şudur:
Biz aynı kıbleye yönelen, aynı Rabbe kulluk eden kardeşleriz. Aramızdaki fark, rahmettir. Farklı ırklar, diller ve kültürler; Allah’ın kudretinin bir yansımasıdır. Nitekim Kur’an şöyle buyurur:
> “O’nun ayetlerindendir ki, göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun varlığının delillerindendir.”
(Rum, 22)
İslam, birliğin dinidir.
Ne zaman “ümmet” olduk, yükseldik; ne zaman “ırk” olduk, bölündük.
Yazar Notu:
Bir milletin asıl gücü toprağında değil, inancında saklıdır.
Eğer imanla birleşirsek, hiçbir güç bizi ayıramaz.
Ayrılıklarımızı değil, bizi bir eden “Lâ ilâhe illallah”ı hatırlamanın vaktidir.