Ahmet Nazım Kafaoğlu Eylül 1336 (1920 yılında), İkinci Kuvay-i Seyyare, İkinci Düzü İsyanı’ndan dönerek karargâhını tekrar Yozgat merkezinde kurduğu zaman, Yozgat ve dolaylarında vaziyet oldukça kritikti. Parçalar hâlinde icra-i faaliyette bulunan eşkıya çeteleri her tarafa saldırıyor, memleket içinde huzur ve emniyeti kökünden sarsıyordu. Kuvay-i Seyyare kağıt üzerinde nereden başlayacağını bir türlü kestiremiyordu. Çünkü Kuvay-i Seyyare’nin parçalar hâlinde ayrılarak hareket etmesi tehlikeliydi. Nihayet kararını verdi. Kalabalık bir çapulcu kuvvetine sahip olan Aynacıoğulları, Çopur Yusuf, iki Hüseyin ve Deli Hacı çeteleri üzerine yürümeye karar verdi.
Fakat bütün ihtimallere rağmen asi kuvvetlerle temas imkânı bulunamıyordu. Nihayet, Çekerek Kamışçık mevkiinde Kürt çadırlarında istirahatte bulunan eşkıyayı ani bir baskınla bastırdı. Eşkıya oldukça zayiat verdi ise de firar etme imkânını sağlayanlar ekseriyeti teşkil etti.
Bu esnada, kahraman İbrahim Çolak’ın ailesini Ankara’dan Yozgat’a nakleden altı kişilik bir müfreze, Hayri Çavuş ve Yozgatlı Vakkas Çetesi tarafından Tuz Döken’de yakalandı. Müsaademede İbrahim Çolak’ın çok sevdiği Mehmet Çavuş şehit düştü ise de kumandanın kardeşi, hayatını istihkar ederek gösterdiği mukavemetle bu ailenin şeref, itibarı ve hayatını kurtarabildi.
Kuvay-i Seyyare ciddi takibatına devam ediyordu. Ama yeni bir gaile zuhur etti. Hatıramda, Çapanoğlu Celal Paşa’nın kardeşi Halit Bey’in Aziziye’ye iltica ettiğini ve affa uğradığını bildirmiştim. İşte iltica eden Halit Bey, tekraren dağa çıktı ve Yozgat Valisi’ne gelerek asi kuvvetlerin başına geçti. Bu haberi alan, şurada burada yer yer icra-i rekâbette bulunan eşkıya çeteleri bir anda toplanıverdi. Asi kuvvetlerin mevcudu beş yüzü aştı ve Deveci Dağı havalisinde açık açık meydan okumaya başladı.
İkinci Kuvay-i Seyya re’nin mevcudu 1000 atlıyı mütecaviz ise de bu kuvvetten bir kısmını Yozgat merkezinde, Akdağmadeni’nde, Sorgun merkezinde bırakmak mecburiyetinde idi. Buna rağmen, cesaretle eşkıyayı takip ediyordu. Bu yorucu takipler ve ara sıra yapılan müsademeler cephanemizi azaltmıştı. Cephane ikmali için Bulgar Sadık ve Dersaadet Eğitimler Müdürü Umumi İsmail Hakkı Başak kumandasındaki iki bölük Yıldızeli’ne gönderilmişti.
Kuvay-i Seyyare, bu kuvvetlere intizaren Kadışehri nahiyesinde bulunuyordu. Kadışehri’nde istirahatte bulunan Kuvay-i Seyyare, Halit Bey çetesinin üzerlerine geldiğini haber aldı. Kadışehri dağlarına top ve mitralyözler yerleştirerek müdafaaya hazırlandı. Eşkıya, 500 atlıdan fazla bir kuvvetle Yavuhasan Köyü ile Kadışehri arasından açıkça geçerek Tokat’ın Çermik Köyü üzerine yürüdüğü müşahade edildi. Kuvvetinin kifayetine inanamayan Kuvay-i Seyyare bu taşkınlığa seyirci kaldı. Bu eşkıyayı takip edemedi.
İki gün sonra haber alındı ki eşkıya, Çermik Köyü’nde Tokat’tan gelen bir piyade alayını dağıtmış, alayın beraberinde getirdiği top ve mitralyözü de esir almış.