Ahmet Nazım Kafaoğlu Şimdi, Büyük ve Toplu Eşkıya Grubu’nun O Zamanki Durumu Hakkında İzahat Verebiliriz:
Çapanoğlu Halit Bey’in Aziziye’den firarından sonra başına toplanan eşkıya gruplarının gün geçtikçe büyük bir tehlike arz ettiğini ve Hacıköy, yani Çekerek mücavirinde bu eşkıya grubuna bir takım zayiat verdirilerek ellerinde bulunan topun da İkinci Kuvâ-yı Seyyâre tarafından alındığını, bundan evvelki yazımda ifade etmiştim.
Kuvâ-yı Seyyâre'nin Yozgat’a gelmesi üzerine eşkıya yeniden derlenip toplanmış, Deveci Dağı havalisini kasıp kavuruyordu. Amasya’da, Tokat’ta bir takım millî kuvvetler mevcut ise de bu kalabalık eşkıya grubunun üzerine varmak cesaretini gösteremiyorlardı. Nihayet Kuvâ-yı Seyyâre, bütün noksanlarını ikmal ederek bu korkunç eşkıya grubunun katiyen ortadan kaldırılmasına karar verdi. Birinci Teşrin’in (Ekim) sonlarına doğru Çekerek dolaylarına geldi.
Takip çok zor oluyordu. Eşkıya ile temas imkânı bulunamıyordu. Havalar oldukça soğumuştu. Nihayet eşkıya sayısı altı yüzü geçmişti ki Çekerek’in Çandır köyü civarında eşkıya ile temas hasıl oldu. Eşkıya, bu defa da yine İkinci Kuvâ-yı Seyyâre’yi bir pusuya düşürmüştü. Mücadele çok çetin oldu. Nihayet eşkıya oldukça ağır zayiat uğrayarak firara mecbur oldu.
Peşi bırakılmadı; eşkıya dağılmamıştı. Bütün mevcuduyla toplu hâlde firar ediyor, geceleri yürüyor, aradaki mesafeyi açmaya çalışıyordu. Eşkıya ilk defa Amasya vilayeti sınırları içerisine girdi. Peşindeydik ama eşkıya ile aramızdaki mesafe epeyce açılmıştı. At izleri önümüzde olduğu için takibi bırakmıyorduk. Birkaç gün Amasya havalisinde dolaştıktan sonra Amasya’nın Varay nahiyesine geldik.
Eşkıya nahiyeden kalktıktan sonra, Amasya’dan gelen jandarma milis kuvveti olarak 300 mevcutlu bir birliğin Varay nahiye merkezine geldiğinden haberimiz yoktu. Bu kuvvetin de eşkıyayı takip eden İkinci Kuvâ-yı Seyyâre’nin geldiğinden haberi olmadığı için, bizim geldiğimizi görerek eşkıya zannıyla bize ateş açtı ve bu ateş sonucu 10-15 zayiat verdik. Pek tabiidir ki İkinci Kuvâ-yı Seyyâre de nahiye merkezinden ateş edenlerin eşkıya olduğuna inandı.
Nahiye dağlık bölgedeydi, akşam da yakındı. Nihayet nahiye’nin her tarafını saran Kuvâ-yı Seyyâre, hücumla nahiye merkezine girdi. Ne gördük biliyor musunuz? Bir binbaşı, bir takım zabit kumandasında; bir kısmı firar etmiş millî bir kuvvet! Kumandan İbrahim Çolak, derhal yanlışlığa sebebiyet verildiğinden dolayı binbaşının hemen idam edilmesini emrediyordu. Nihayet, müfreze kumandanlarının ricası üzerine bu işten vazgeçildi.
Bu defa eşkıya, Çorum topraklarına geçti.