Onlar gelecek seçimleri değil, ülkenin geleceğini ve gelecek nesilleri düşünürler.
Onlar, Türk Milliyetçiliği davasının peşindedirler.
Fakat gerçek dava adamları kendi kendilerine sormaktan da edemez.
Sorarlar;
Kendisini temsil mevkiine talip olanlar, temsil kabiliyetini taşıyorlar mı?
Sorarlar;
Kendisini temsil mevkiine talip olanlar, kitap okuyor mu? Hangi kitapları okumuş, hangi seminerlere katılmış?
Sorarlar;
Onu temsil mevkiine talip olanlar yoksa sadece laf mugalâtası mı yapıyor?
Sorarlar; Temsil makamına talip olan kişi, Türk tarihine bir bütün olarak bakıyor, Hunlar, Göktürkler, Selçuklular ve Osmanlıları biri birinin devamı ve bir bütün olarak görüyor mu?
Sorarlar;
Osmanlı’yı yani Devlet-i Aliyye’yi soyumuzun zirvedeki devleti gibi görüyor mu? Yok, oryantalistlerin Osmanlı’ya bakışları gibi mi bakıyor.
Sorarlar;
“Gün birlik günü” türküsü söyleyenler, dün acaba ne türküsü söylüyorlardı, kimin kılıcını çalıyorlar, kimin türküsünü seslendiriyorlardı.
Sorarlar;
Kimin etrafında birlik olalım? Maşallah neredeyse bir düzineye yaklaşan ben merkezli bu hareketlerin hangisinin etrafında birlik olalım?
Bunlar milleti saf, milleti enayi yerine mi koyuyor.
Sorarlar;
Dünyanın kendi mihverleri etrafında döndüğünü sananlara elbette prim vermez.
Sorarlar; Ve görürler.
Cami, Cuma, kandil vs. bilmeyenler bu günlerde neredeyse her güne bir konu icat edip kutlama yapıyor, mesaj atıyorlar.
Aptal yerine konulduğunu da o görürler.
Ve görürler;
Milleti hiçbir şey bilmez ve aptal yerine koyanları. Biz bir düdük çalar, “hazıroool” çektiğimiz de herkes toplanır diyenleri de iyi bilir.
Herkesin üzerinde oyun oynayıp hesap yaptığı Milliyetçi oyların kimsenin hanesinde olmadığını da herkes bilmelidir.